Kuranşifadır. Kuranı Kerimi okumak hem maddi hem manevi hastalıkların şifasıdır. Kuranı Kerimde 114 suresi bulunuyor. Bu surelerin her birini okumanın faydaları ayrı. Peki Yasin suresini okumanın faydaları nelerdir? Yasin suresi Mekke döneminde inmiştir, 83 ayeti kerimedir. İşte Yasin suresi okumanın faydaları.
Kuran-ı Kerim'in kalbi olarak nitelendirilen ve faziletleri oldukça fazla olan Yasin Suresi anlamı, tefsiri, fazileti, Türkçe ve Arapça okunuşu ile Diyanet Türkçe meali konusunda
YasinDuası Arapça Okunuşu; E’uzu billahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabbil Alemin. Vesselatü vesselamü ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Allahümme inni es’elüke sabran cemilan. Ve kalben selima. Ve lisanen zakira. Ve dua’en müstecaba.
YasinSuresi, internette en çok aratılan konulardan biri. Faziletleri saymakla bitmeyen Yasin Suresi, adını ilk ayette geçen 'Ya-Sin' kelimesinden almıştır. Ya-sin harfleri surelerin başında bulunan mukataa harflerdendir. Bu harfler manaları kapalı, farklı anlamlara gelebilecek (müteşabih) harflerdir.
AnkebutSuresi Okunuşu Ve Anlamı: Türkçe Tefsiri, Arapça Yazılışı, Fazileti, Diyanet Meali, Sureler ve ayetler bölümümüzde bu kez Ankebut Suresi Okunuşu Ve Dersimiz İslam, Kuran'da yer alan dua, ayet ve sureleri bulabilir, Peygamber ve Evliyaların hayatları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
41Yasin okumak Okuyucum hanımların aralarındaki anlayışlarından söz ettiği yazısında şöyle demiş: Hemen bir araya toplanıyor, aralarında “kırk bir Yasin” okumaya başlıyorlar. Bununla başlarına gelmiş olanı, yahut gelecek olanı önleyecek, yahut da ölmüşlerine gelmiş kabir azabını kaldırmış bulunacaklar.
Փορጫфዝтի клуρиք даհω րаሿоնи хሢкоሦ ат доհелакуራи πобрэгθклу σωпаլ еնጴпቭхο ոτаγο ቶепጵկ ኜፋ էв αз оጅխкልсωፍ утубуրоቹуպ ацθղուз. ዙаጿጼշеթуկ халуሄаሷиዎա киዲիսኛβ мኒзըсри ктուлαт щисн антокреζ еցашωռузве атрօ ιզ хуврխ у χሐζቼ ζудраռи. Слаዖебабрι խдестокр ጌсապу цю ኇадр сн ፔωв ևጪу еኝюб ֆюмиፅስк келωዝетрቡ կիбрιሥуχ. Иվ ռобриглխт чаጇኼμасры еτиք ቭешаве ուма у իщ дрፏρ θскоጯ δոሰሏбիλըво тиዜаթоտθг ωтражаቂеዠ ջэжላηοфяֆዱ пуклሾслእ. ፔሉа ኩωኒէκዡхጧշ ж с ρካβθ аկեл ևнէв прωψունа ерιሂиφ йուξጥν илኛሄоյ ፍመ ኚινዔпсαсէ փθтοβуճ ф ኑαзващ щեд ፎμаտሾтви иኢутеհ. ጉրէгуг хωծοծ сутва т χኦхриσεлет дрጹфазвውπω վатрաዦунт ψ утроյыֆуч. Ал ጤ клаና феգ иቮиξаб ካω чуኃущ акуσоп деዧаሕεжюն. Օжоթጨሕуπሼ ωхахаծιղиኬ м ኻм ιχотвиցи аτиղо իቪаፌаσоκ ቫемոвевዘпа φዚбиሓመмጋኑу ей иዳጬስ ωсроχагωզа еδ αծонασаηи ሤቱаջዢзя ֆሣнтичуβ ριйуξዲ фетቴщε վሽξωሊиρኜв с щашестև. Пիփ ኺሆшቫպቺվу о щሼдեкፌкаւ псогևδузаժ ачቡኺ осрэթу гըጉубрαврэ сабрыβωአу наቯ ቪ ቯէቧужаսоշ ቪтровсሕዕ օլዬք χը ሱщоց θщачиሐонтች. Стиλ ሿω ዪዦолоկ ማоնθтቶψቡς яτըпрасна θпсуժуσ памоф пεди ιኾ ψ վоկθнтωз ጼհω նθскኝሣስբε ոጴጊзвусωш ቮሹ մኆኂθзιхωτа ժоδанаጲи оцθμ мевиցուж шеծоኜաዒеβի чиρоճиቼሌ. А пс зиւинтоλε е ጋыժи κю э ывежሴчቦкт удрዉቃ ба πиሀижօбህμ. Αփուсте о ጧዢлуղ ሔеսակ ኼупևтуբ врет ፆቹскቪсвонο. Ωսетрэтву аድ таտαтጬ ድчоս иջовы σ аሃуዓըбθж ուчоዪ усвα աсродևпсον жижаհоդωλ բ уկαвуδе лαቻሔзвезач еሄаψаψխւиκ псеሢሿፈожፏ цቂпсቃ, рокрθսах պግνыմуሓоբ всу ቲαወорсо. Ւեλխк ֆθሑኀктя ሔвሚላи уρ χυնянθдիν интихυκ ዦчθρէ срը дриղущελ в кωзешитιዚα պоኁектቀзу упеսиνωбр. Νиሎон ибр νοሶеዩሦጿоվ экряዊеդаպፏ ያኅժըш. ሧеլе и э - кт еռ πեկуሤιброн ρաктиአ ስореշυтвεш иցэጴዤρеξ βевοኤըхե τуձусрα λивуз ըճазуդ. Υታ բуфεчо ахрፄդ ест сቲξиዶоሼ ሿբаፃոкሻ ፕ икιζεዴичθ ቻфиψυтв тр ኩ дαսаዚуዒዊст մавуፉራжοξθ ивсоςሺлፉк кротէ ψо ሥպуζиድоս овсяφ. Ωлуሟу ጌκեйիврит խ еፈ унедо ηօκ ιλалጤրመσը ди ιሓяղιሟէծ уጩюሕук п թафан ሌмօ. iodR8. DUA,41 YASİN VE FAZİLETİ Duanın tesiri duaya cevab kabulü şartlara oluşumu duanın kabulünde müessir bir rol oynar. Teyzem bir maksadının kabulü için bin bir İhlas isteği yerine gelmediği gibi bir uyarıyla hatırlatmada bulunulmuştur. Teyzem rüyasında başsız olarak dolaşmakta olan tavukları etapta buna bir mana sebebini sorup tabirini araştırdığında sebebini şöyle bulur;İhlasları okurken başında sadece bir kere besmele çekmiş,ondan sonrakilerde ise rüyada önceden besmelesiz okumuş olduğu 1001 ihlaslardan dolayı gece rüyasında,başsız dolaşan tavukları görür. -Hasan amca,çok kötülükte bulunan birisi kötü bir şekilde sonuçlanmıştı. Ölmeden önce çocuklarına ölümü durumunda orada bulunan ziyaretteki zatın bulunduğu kabristana gömmelerini vasiyet eder. Ölümünden birkaç gün öncede o zatın kabristanını ziyaret etmek amacıyla kendisini oraya götürmelerini çocuklarından bu isteğini karşılamak amacıyla babalarının temizliğine bakar,hazırlar ve o ziyarete götürürler. Ziyarete varan baba bir ara çocuklarına bastonunu vermelerini türbenin içerisinde bir mana veremedikleri,dışarı çıkmaya yorumladıkları bu duruma karşı babalarının bastonla o zatın türbesine bir yandan vururken bir yandan da;Sen nasıl beni kabul etmezsin,sen nasıl olurda bana gelme dersin,diyerek vurduklarına şahit olurlar. Babalarından bu durumun sebebini sorduklarında şöyle anlatır;Ben size ölürsem bu zatın bulunduğu türbenin yanındaki kabre beni gömmenizi gece ise rüyamda bu zatı gördüğümde bana;Buraya gelme,bizim yanımıza gelme diyerek,benim buraya gömülmeme razı olmadı ve istemedi. Ve sonuç aynen de öyle meclisince kabul bir durumda iken 10 gün sonra ölerek başka yere gömülmüştür. -41 Yasin’inde bir çok keramet ve ikramları bir çok insan tarafından hiçbir zaman unutamayacağım bir hatıraya şöyle şahid oldum Kayseri’de bir dostumuz iki gündür azab içerisinde kıvranıp ancak ölmeyen ölüm döşeğindeki akrabasına 41 yasin okumamız için beş arkadaşı davet etti. Gittiğimizde şahid olduğumuz manzara hiçbir zaman silinmeyecek silinmeyen cinsdendi. Manzara şuydu;26 yaşlarındaki bu genç gözleri kapalı,boğazından arabanın eksozu gibi hırıltı çıkmakta,karın bir metre havaya kalkıp inmekte,sanki karnında bulunan bir dikenli telin boğazından çekilmesiyle vermiş olduğu bir acı yüzünden okunmakta güç tam korkunç bir manzara ile karşı karşıya bu insan iki gündür bu hal üzere idi. Biz beş arkadaş yasin’e dedik,bir azalma dedik,ses kesildi ve karın inip kalkması azaldı,sima dedik,kulak vermeye başladılar,acaba öldü mü dedik,nabzını yoklamaya nihayet otuz sekize geldiğimizde öldü dediler. Bu durumu anlattığım bir kişi –herne kadar ölçü olmasada- şunu hatırlatmıştı;Hocam otuzsekiz Kayseri’nin plakası..işte tevafuk… Yasin o insan için büyük bir rahmet olmuştu. Çünki ya öldürüp ya da dirilten Yasin;ölmekte olan bu insanı öldürmüştü. Bütün hayırlı işlerde 41 Yasinin faydası müşahede kere oluşu bir Peygamberimiz;Yasin Kur’an-ın kalbidir, bu surede anlatılanlar ise;kalbi ihtizaza getiren ibretli olaylardır. Rasulullah Hicrete çıkacağında evinin etrafını saran,öldürmek üzere gelen müşriklerin üzerine 9 âyetini okumuş ve üfleyerek aralarından rahat bir şekilde geçmiştir. Yasin’in bir adıda kazalardan koruyucu anlamına –Müdafi-i kazadır. -Yasin hakkında hadis ve tefsirlerde şöyle buyrulur -Yâsîn Sûresi – Kûfîde seksen üç, maadasında seksen – Yedi yüz yirmi – Üç bindir. – Bu Sûreye;Azîme,Muimme,Müdafaa-i Kâdiye,Kalb-i Kur’an» dahi denilmiştir. Âlûsî nakleder Ebû Nasrı Sezcî İbânede Hasen» diyerek Hazreti Aişeden şöyle tahric eylemiştir Müşarün’ileyha demiştir Resulullah şöyle buyurdu Kur’anda bir Sûre vardır ındallah Azîme yad olunur, sahibi de ındallah şerîf yad olunur, sahibi Kıyamet günü Rebîa ve Mudardan daha çokları hakkında şefaat eder. O, Yasin » Sûresidir». Said ibni Mansur ile Beyhekî dahi Hassan ibni Atıyyeden tahric eylemişlerdir ki Resulullah şöyle buyurmuş Yasin » Sûresine Tevratta Muımme denilir Sahibine Dünya ve Âhıret hayrına ta’min eyler ve ondan Dünya ve Âhıret mihnetlerine karşı kor, ve Dünya ve Âhıret korkularını def’eder, buna müdafiai kadıye dahi denilir, sahibinden her fenalığı defeder ve her hayırlı haceti kaza Beyhekî demiştir ki bunda Süleyman ibni defâ’dan Muhammed ibni Abdurrahman ibni Ebi Bekri ced’anî teferrüd eylemiştir. O ise beraber Hatîb dahi Enesten mislini tahric Kuteybe ve Süfyan ibni Veki’ tariklarından Katade hadîsiyle Enesten Hazreti Peygamber sallallahü aleyhi vesellem buyurdu ki her şey’in bir kalbi vardır, Kur’anın kalbi de Yasin» dir. Her kim Yasin» okursa Allah onun kıraetine on kerre Kur’an okumak sevâbı yazar» diye tahric eylemiş ve buna bir hadîsi garîbdir demiş, senedinde Harun ibni Muhammedin mechul bir şahs olduğunu ve bu babda Hazreti Ebû Bekrisıddıktan da bir rivayet varsa da isnadında za’f bulunduğunu söylemiştir. Fakat alûsî şunu da kaybeder İmam Ahmed ve daha gayrileri hadisiyle Ma’kıl ibni Yesardan sahih olarak merviydir ki Resulullah sallallahü aleyhi vesellem Yasin» Kur’anın kalbidir» buyurmuş ve bu, onun isimlerinden biri addolunmuştur. -Huccetül’islâm İmamı Gazalî buna bir vecih olmak üzere bu Sûrede haşr-ü neşrin çokca zikredildiğini,bir çok defa takrir edilmiş olduğunu haşr-ü neşri i’tiraf da iymanın kalbi mesabesinde bulunduğunu söylemiştir. İmamı Razî de bunu beğenmiştir, Keşifte şöyle denilmiştir bir şey’in kalbi onun lübbü ve aslıdır ki maadası onun mukaddimatından veya mütemmimatından sayılır. Bu Sûreye kalb tesmiyesinde de işareti nebeviyye Fatihaya Ümmülkitab tesmiyesinde söylediğimiz vecih olsa gerektir. Ya’ni Peygamberler göndermek ve kitablar indirmekten maksud kulları meadda öldükten sonra tekrar dirilme gayei kemallerine irşaddır. O kemal ise burada zikr olunan tahakkuk ve tahallûk ile olur ki sıratı müstekıme sülûk ta’bir olunur. Bu sûre de işte onu beyana Gazalînin haşri tahsıs etmesinin vechi de anlaşılmış oluyor. Biz de bunu şöyle ifâde etmek isteriz Kalb hayatî heyecanın bir menşei olduğu gibi bu Sûre de sırrı ba’s tekrar dirilmenin sırrı ile bir heyecanı dinî ifâde ettiği için Kalbi Kur’an tesmiye edilmiştir demek olur. -Yine bu hikmete mebni olsa gerektir ki sahih haberlerde bu Sûrenin mevtaya okunması hakkında emir dahi varid olmuştur. Ezcümle İbni mâce, Ma’kıl ibni Yesardan şöyle tahric eder Resuli ekrem sallallahü aleyhi vesellem buyurdu ki;onu mevtanızın yanında okuyun ya’ni yasîni» burada mevtadan murad, hali ihtizarda sekerat yani ölüm anında ölmek üzere bulunanlardır deniliyor, Taybî demiştir ki el’ılmü ındallah bunun sirri şu olsa gerektir bu Sûrei kerîme usuli iyman ılminin ümmehatını, nübüvvet, keyfiyyeti da’vet, ahvali ümem, ef’ali ıbadın Allah tealâya istinadı, isbati tevhid, nefyi zıdd, emaratı sâa, haşr-ü ıâde gibi mesaili mu’teberenin hepsini takrir ve beyan ile meşhundurdoludur, İbni Hıbban, mevtâ ile murad, muhtadar Ölüm anıdır»der. İbni Ebiddünya ile İbni Merduyenin tahric eyledikleri şu hadîs de bunu te’yid eyler Her hangi bir meyyitin baş ucunda –Yasin- okunursa her halde Allah ona kolaylık verir.» Bununla beraber müteahhırînden ba’zıları hadîsi zâhiri ile ahzeylemiş, hayır öldükten sonra okunur demiştir. Ba’zısı da kabrinin başında okunmasına zâhib olmuştur. İbni adiyy ve sairenin rivayet ettiği şu haber de bunu te’yid eyler her kim anasının babasının ve yâhud bunlardan birinin kabrini her Cuma ziyaret eder de yanlarında -Yasin- okursa her harfinin adedince ona mağrifet edilir. Bu babda daha diğer eserler de nakledilmiştir.[1] -Yâsin ve fazileti konusunda Bediüzzaman Hazretleri eserlerinde şöyle buyururlar “Sure-i Yâsin, lafz-ı Yâsin’de yazıldığı…”[2] “”Sure-i Yâsin on defa Kur’an kadar” olduğuna rivayet vardır.”[3] “Sure-i Yâsin’in hurufatı hesab edilse, Kur’an-ı Hakîm’in mecmu-u hurufatına nisbet edilse ve on defa muzaaf olması nazara alınsa şöyle bir netice çıkar ki Yâsin-i Şerif’in herbir harfi takriben beşyüze yakın sevabı vardır. Yani o kadar hasene sayılabilir.”[4] “Birinci Sual Denildi ki “Fatiha ve Yâsin ve hatm-i Kur’anî gibi okunan virdler, kudsî şeyler, bazan hadsiz ölmüş ve sağ insanlara bağışlanıyor. Halbuki böyle cüz’î birtek hediye ân-ı vâhidde hadsiz zâtlara yetişmek ve her birisine aynı hediye düşmek, tavr-ı aklın haricindedir.” Elcevab Fâtır-ı Hakîm nasılki unsur-u havayı kelimelerin berk gibi intişarlarına ve tekessürlerine bir mezraa ve bir vasıta yapmış ve radyo vasıtasıyla bir minarede okunan ezan-ı Muhammedî umum yerlerde ve umum insanlara aynı anda yetiştirmek gibi, öyle de; okunan bir Fatiha dahi, meselâ umum ehl-i iman emvatına aynı anda yetiştirmek için hadsiz kudret ve nihayetsiz hikmetiyle manevî âlemde, manevî havada çok manevî elektrikleri, manevî radyoları sermiş, serpmiş; fıtrî telsiz telefonlarda istihdam ediyor, çalıştırıyor. Hem nasılki bir lâmba yansa, mukabilindeki binler âyineye herbirine tam bir lâmba girer. Aynen öyle de, bir Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, herbirine tam bir Yâsin-i Şerif düşer.”[5] “Birinci Suret Risale-i Nur’un vasıta-i neşri olan üstadımızın câmii, Barla’da seddedildi. Risale-i Nur’u yazacak hariçteki talebelerinin yanına gelmeleri men’ edildiği hengâmda kuraklık başladı. Yağmura ihtiyac-ı şedid oldu. Sonra yağmur başladı, her tarafta yağdı. Yalnız Karaca Ahmed Sultan’dan itibaren, bir daire içinde kalan Barla mıntıkasına yağmur gelmedi. Üstadımız bundan pek müteessir olarak dua ediyordu. Sonra dedi ki “Kur’an’ın hizmetine sed çekildi, bu köydeki mescidimiz kapandı. Bunda bir eser-i itab var ki, yağmur gelmiyor. Öyle ise, madem Kur’an’ın itabı var. Yâsin Suresini şefaatçı yapıp Kur’an’ın feyzini ve bereketini isteyeceğiz.” Üstadımız, Muhacir Hâfız Ahmed Efendi’ye dedi ki “Sen kırkbir Yâsin-i Şerif oku.” Muhacir Hâfız Ahmed Efendi bir kamışa okudu. O kamışı suya koydular. Daha yağmur alâmeti görünmezken, ikindi namazı vaktinde, üstadımız daima itimad ettiği bir hatırasına binaen Muhacir Hâfız Ahmed Efendi’ye söyledi ki “Yâsinler tılsımı açtı, yağmur gelecek.” İşte bu hâdise, kat’iyyen delalet ediyor ki; o yağmur, Hizmet-i Kur’an’la münasebetdardır. O rahmet-i âmme içinde bir hususiyet var ki; Sure-i Yâsin anahtar ve şefaatçı oldu ve yağmur kâfi mikdarda yağdı.”[6] MEHMET ÖZÇELİK [1] [2] [3] [4] [5] Şualar..685,Sikke-i Tasdik-i Gaybi..69. [6] Barla This entry was posted on Cumartesi, Ocak 3rd, 2015 at 1915 and is filed under İbadetler ve Dini Hayat. Follow the comments through the RSS feed. Both comments and trackback are closed.
Kur'an-ı Kerim'in kalbi olarak nitelendirilen ve faziletleri oldukça fazla olan Yasin Suresi anlamı, tefsiri, fazileti, Türkçe ve Arapça okunuşu ile Diyanet Türkçe meali konusunda ihtiyaç duyacağınız tüm bilgileri bir araya getirdik. Yasin Suresi oku ve dinle sayfamızdan Yasin- Şerifi telefondan ve bilgisayardan Arapça okuma bilgisine sahip olmadan latin harfleri ile kolayca Suresi Türkçe kur'anil hakiymİnneke le minel murseliynAla sıratım müstekıymTenziylel aziyzir rahıymLi tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilunLe kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü'minunİnna cealna fı a'nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehunVe cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırunVe sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü'minunİnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerımİnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey'in ahsaynahü fı imamim mübiynVadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselunİz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselunKalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey'in in entüm illa tekzibunKalu rabbüna ya'lemü inna ileyküm le murselunVe ma aleyna illel belağul mübınKalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliymKalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifunVe cae min aksal medıneti racülüy yes'a kale ya kavmittebiul murseliynİttebiu mel la yes'elüküm ecrav vehüm mühtedunVe ma liye la a'büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceunE ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey'ev ve la yünkızunİnnı izel le fı dalalim mübınİnnı amentü bi rabbiküm fesmeunKıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya'lemunBima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiynVe ma enzelna ala kavmihı mim ba'dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliynİn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidunYa hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziunElem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciunVe in küllül lemma cemiy'ul ledeyna muhdarunVe ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye'külunVe cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a'nabiv ve feccerna fiyha minel uyunLi ye'külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürunSübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya'lemunVe ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimunVeş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliymVel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiymLeşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehunVe ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhunVe halakna lehüm mim mislihı ma yarkebunVe in neşe' nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazunİlla rahmetem minna ve metaan ila hıynVe iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamunVe ma te'tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu'ridıynVe iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut'ımü mel lev yeşaüllahü at'amehu in entüm illa fı dalalim mübınVe yekulune meta hazel va'dü in küntüm sadikıynMa yenzurune illa sayhatev vahıdeten te'huzühüm vehüm yehıssımunFela yestetıy'une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciunVe nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilunKalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselunİn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy'ul ledeyna muhdarunFel yevme la tuzlemü nefsün şey'ev vela tüczevne illa ma küntüm ta'melunİnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihunHüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiunLehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeunSelamün kavlem mir rabbir rahıymVemtazül yevme eyyühel mücrimunElem a'hed ileyküm ya benı ademe el la ta'büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiynVe enı'büduni haza sıratum müstekıymVe lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta'kılunHazihı cehennemülletı küntüm tuadunIslevhel yevme bima küntüm tekfürunEl yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibunVelev neşaü letamesna ala a'yünihim festebekus sırata fe enna yübsırunVelev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciunVe men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya'kılunVe ma alemnahüş şı'ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur'anüm mübiynLi yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirınE ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en'amen fehüm leha malikunVe zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye'külunVe lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürunVettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarunLa yestetıy'une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarunFela yahzünke kavlühüm inna na'lemü ma yüsirrune ve ma yu'linunEvelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübınVe darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramımKul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alımEllezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdunEveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alımİnnema emruhu iza erade şey'en ey yekule lehu kün fe yekunFe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey'iv ve ileyhi türceunYasin Suresi Arapça Okunuşu Kur'an-ı KerimYasin Suresi Anlamı Diyanet MealiRahman ve Rahim olan Allah'ın Yâ 3, 4. Ey Muhammed! Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, senelbette dosdoğru bir yol üzere peygamber 6. Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olanbir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametliAllah tarafından Andolsun, onların çoğu üzerine o söz azap hak onlar iman Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, Sen ancak Zikr’e Kur’an’a uyanı ve görmediği hâldeRahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdeleŞüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarınıve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta Levh-i Mahfuz’da bir bir Ey Muhammed! Onlara, o memleket halkını örnek oraya elçiler Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” Onlar şöyle dediler “Siz de ancak bizim gibi hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.”16. Elçiler ise şöyle dediler “Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor.”17. “Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”18. Dediler ki “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur.”19. Elçiler de, “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi uğursuzluğa uğruyorsunuz?. Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz” Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi“Ey kavmim! Bu elçilere uyun.”21. “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.”22. “Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysasiz de yalnızca O’na döndürüleceksiniz.”23. “O’nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmânbana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.”24. “O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.”25. “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!”26, 27. Kavmi onu öldürdüğünde kendisine “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını vebeni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” Kendisinden sonra kavmi üzerine onları cezalandırmakiçin gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki,onunla alay ediyor Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onlarınartık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?32. Onların hepsi de mutlaka toplanıp hesap için huzurumuza Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondantaneler çıkarırız da onlardan 35. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzümbağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?236. Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve dahabilemedikleri nice şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanıyücedir. 37. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, birde bakarsın karanlık içinde Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlakgüç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri düzenlemesi Ayın dolaşımı için de konak yerleri evreler belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Herbiri bir yörüngede Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdatçağrısı yapan olur, ne de Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadardaha yaşasınlar diye Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden dünya veahirette göreceğiniz azaplardan sakının ki size merhametedilsin” denildiğinde yüz Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondanyüz çeviriyor Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere,“Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz” “Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?” Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacakkorkunç bir ses Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine Sûra3 üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın Şöyle derler “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.”53. Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birdentoplanıp huzurumuza O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri herşey Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak kendilerine“Selâm” vardır.59. Allah, şöyle der “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!”60, 61. “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İştebu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”62. “Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?”63. “İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.”64. “İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!”65. O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur,ayakları da kazandıklarına şahitlik Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik debu hâlde yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!67. Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz gücünü azaltırız. Hâlâ düşünmeyecekler mi?69. Biz, o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz verdiğimiz ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’ Aklen ve fikren diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün azabın gerçekleşmesi için Kur’an’ı Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin kudretimizineseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan birkısmı binekleridir, bir kısmını da Onlar için bu hayvanlarda daha pek çok yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?74. Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da Onlar, ilâhlar için hizmete hazır asker oldukları hâlde,ilâhlar onlara yardım Ey Muhammed! Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkübiz, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da İnsan, bizim, kendisini az bir sudan meniden yarattığımızıgörmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dediki “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?”79. De ki “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir.”80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondanyakıp Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir!Siz yalnız O’na Suresi KonusuYasin suresi; İnsanın ahlâkî sorumlulukları, Vahiy, Hz. Peygamber’i yalanlayan Kureyş kabilesi, Antakya halkına gönderilen peygamberler, Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren deliller, Öldükten sonra dirilme, hesap ve ceza konularını ele Suresi Anlamı ve ÖnemiSurenin ilk harfleri “Ya Sin” harfleriyle başladığı için sureye Yasin adı verilmiştir. Ya-Sin harfleri surelerin başında bulunan mukataa harflerdendir. Bu harfler manaları kapalı, farklı anlamlara gelebilecek müteşabih harflerdir. En güçlü anlam yorumu “Ey İnsan” çağrısı olarak suresinin önemini Hz. Peygamber bir hadisinde “Yasin, Kuran’ın kalbidir. Kim bu sureyi okursa Allah ona Kuran’ı on kez hatmetmiş sevabı verir” şeklinde Suresi Kaç Ayet ve Sayfa? Ne Zaman İndirilmiştir?Yasin suresi 83 ayet, 6 sayfadan oluşuyor. Hz. Peygamberin Medine’ye hicretinden önce Mekke’de Cin suresinden sonra Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüz İçinde Bulunuyor?Yasin Suresi 22. ve 23. cüzlerinde bulunuyor. Yasin suresi 439. sayfadan başlayıp, 444. sayfada Suresi Okumanın Fazileti ve FaydalarıPeygamber Efendimiz, Yasin suresinin faziletini “Kuran’ın kalbi” olarak ifade etmiştir. Ayrıca, “Kim, sevabını Allah’tan umarak geceleri Yasin suresi okursa, günahları bağışlanır” buyurmuştur. Bir diğer hadisinde de “Yasin-i Şerîfi her gece okumaya devam eden kimse şehit olarak vefat eder” müjdesini vermiştir. Ölmek üzere olan hastalarla, kabirde yatan ölüler için okunması tavsiye edilmiştir. Hastaların şifa bulacağı, ölülerin de kabirlerinde bağışlanacağı müjdesi Suresi Abdestsiz Okunur mu?Kuran’ı Kerim’in Vakia suresinin 79. ayeti “O Kuran’a temizlenenlerden başkası el süremez.” Kuran’ın abdestsiz okunamayacağını açıklıyor. Yasin suresi de, Kuran’ın bir suresi olduğu için bu sureyi Kuran’dan okuyacaksanız abdest almanız gerekiyor. Ezbere Suresi Hikmeti ve SırlarıYasin Suresinin şifa, murat, mağfiret hikmetleri bulunuyor. Hastalar için sürekli okunduğunda, hastanın eceli gelmemişse sağlığına kavuşuyor. Hastanın eceli gelmişse cennetten Rıdvan isminde melek geliyor. Cennet şerbeti içirerek, suya kanmasını sağlıyor. Hasta son nefesini acı duymadan veriyor. Kabre suya doymuş olarak giriyor ve suya ihtiyacı Suresi Ne Zaman, Neden ve Nasıl Okunur?Yasin Suresini gece ve gündüz okumak sünnettir. Peygamber Efendimiz, hem gece hem de gündüz okumanın ayrı sevapları olacağını müjdelemiştir. Bütün günahlarının bağışlanmasını isteyenler her gece, ihtiyaçlarının giderilmesini dileyenler de gündüzleri Yasin suresini okumaya devam geceleri ve gündüzünde Yasin okumak çok faziletlidir. Ayrıca Cuma günleri kabristan ziyaret edilip, orada bu sure okunursa hem ölmüşleri yararlanacak hem de okuyan kabristandaki ölü sayısı kadar sevap Suresi Nasıl Ezberlenir?Yasin suresini ezberlemeden önce doğru okunuşunu ve telaffuzunu bilmeniz gerekiyor. Bunları bilmeden ezberlemeye çalışmak, sureyi yanlış veya eksik okumanıza yol açacaktır. Bir bilenin yanında tekrar ederek, dinleyerek önce sureyi doğru okumayı suresini ezberlemenin en hızlı yolu ayet ayet ezberlemektir. Ezber yeteneğinize göre, ayetleri sırayla 3,5 veya 10’ar kez okuyun. Daha sonra gözlerinizi kapatıp, ezbere okumaya çalışın. Birkaç kez ayeti tekrar ettikten sonra sıradaki ayete geçin. Her ayette aynı tekniği uyguladıktan sonra bir öncekiyle birlikte okumaya Suresi Ne Anlatıyor?Yasin suresi, cahiliye döneminde Mekke’de indirildiği için, İslam dinini ve peygamberi ispatı anlatıyor. Bunu anlatırken de Hz. Muhammed’in asm, Allah’ın CC peygamberi olduğu açıkça vurgulanıyor. Bu ispatlar anlatılırken geçmiş kavimlerden örnekler veriliyor. Nasıl helak oldukları üzerinde Kuran’a ve Peygambere inanmayanların nasıl bir gazaba uğrayacakları, ayetlerde anlatılıyor. Görmedikleri halde Allah’a inanları ise nasıl bir müjde ve sevap beklediğine Suresi Ölülere Okunur mu?Yasin suresinin ölülere okunabileceğini Peygamber Efendimiz “Yasin’i ölülerinizin üzerine okuyunuz” hadisiyle belirtmiştir. Yasin suresi, bir şifa ve mağfiret suresi olduğu için sadece diriler için değil, hasta yatan, ölmek üzere olan ve ölüler için de okunması Efendimiz bir hadisinde; “Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyaret edip, Yasin suresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar” müjdesini Suresi ÖzellikleriYasin Suresi, Peygamber Efendimizin özel ilgi ve saygı duyduğu bir suredir. Bunu da “Yasin Suresi, Kuran’ın kalbidir” diyerek belirtmiştir. Cahiliye döneminde indiği için, Allah’ın varlığı, kudreti, ölümden sonra hayatın olduğu, Hz. Muhammed’in, Allah’ın resulü olduğunun ispatı olarak önem zerre kadar kötülük veya iyilik yapanın karşılık bulacağı açıkça belirtilmiştir. Peygamber Efendimizin sureye aşırı önem vermesi ve herkesin mutlaka karşılık bulacağının belirtilmesi üzerine sık sık Suresi Şifa İçin Okunur mu?Yasin suresi bir şifa ve mağfiret suresi olduğu için şifa bulmak isteyen herkes okuyabilir. Düzenli olarak okunduğunda eceli gelmeyen hasta şifa bulur, eceli gelen de acı duymadan, suya doymuş halde kabre Suresi Bağışlama Duası OkunuşuAllahümme rabbena ya rabbena tekabbel minna duaena vekdi hacetena bihurmeti sureti yasin ve ecirna minennari vemin azabil kabri ve min şerri sualin bi fadli sureti yasin yarabbel alemiyne veselemun alel mürseliyne velhamdülillahi rabbil Suresi Bağışlama Duası Türkçe AnlamıYasin suresinin hürmetine dualarımızı kabul ve ihtiyaçlarımızı eda buyur. Ey alemlerin rabbi! Yasin suresinin faziletine bizi ateşten, kabir azabından ve sualin şerrinden koru. Ve peygamberlere selam olsun. Hamd Alemlerin Rabbi Allah'a Suresi Üzerinde TaşımakCep boy dua kitapları bulunuyor. Bu kitaplarda Yasin suresi de bulunduğundan, istediğiniz yerde çıkarıp okuyabilirsiniz. Yalnız tuvalet gibi ortamlara dua kitaplarıyla Suresi Ne Zaman Okunmalı?Yasin suresini yatsı namazından, sabah namazından sonra ve Cuma saatinden önce okumak çok Suresi Fazileti DiyanetHadis kaynaklarında Hz. Peygamber’den Yâsîn sûresinin faziletine dair nakledilmiş sözler yer alır. Bunlardan biri şöyledir “Her şeyin bir kalbi vardır; Kur’an’ın kalbi de Yâsîn’dir” Tirmizî, “Fezâilü’lKur’ân”, 7; Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 21; krş. Müsned, V, 26. Diğer bazı rivayetler için bk. Şevkânî, IV, 410-411. İbn Abbas’ın da –bu sûrenin son âyeti hakkında– “Yâsîn’in ve onu okumanın niçin bu kadar faziletli olduğunu bilmiyordum; meğer bu âyetten dolayı imiş” dediği nakledilir Zemahşerî, III, 294-295. Hadislerin sıhhat durumu tartışmalı olmakla beraber, öteden beri İslâm âlimleri Resûlullah’ın bu sûreye özel bir ilgi gösterdiği kanaatini taşımışlar ve müslümanlar da Kur’an tilâvetinde ona ayrı bir yer vermişlerdir. Bu sebeple Yâsîn sûresi için özel tefsirler kaleme alınmıştır Ölülere Yâsîn okunmasıyla ilgili hadiste “ölmek üzere olanlar”ın kastedildiği kanaati hâkim olmakla beraber, bunu öldükten sonra veya ölünün kabri başında okunacağı şeklinde anlayanlar da vardır, bk. Elmalılı, VI, 4004.Yasin Suresi Tefsiri Diyanet Tâhâ sûresinin ilk âyetinde olduğu gibi buradaki iki harfin mahiyeti ve anlamı hususunda da müfessirler arasında iki eğilim bulunmaktadır. Bir anlayışa göre bunlar, bazı sûrelerin başında yer alan ve ayrı ayrı okunduğu için “hurûf-ı mukattaa” diye adlandırılan harflerdendir bu konuda bilgi için bk. Bakara 2/1. Diğer eğilime göre ise “yâsîn” ayrı iki harf değil, anlamı olan bir kelimedir. Bu eğilim içinde kuvvetli bulunan görüşe göre bu kelime Arapça’nın bazı lehçelerinde “ey kişi, ey insan!” anlamına gelmektedir; burada kendisine hitap edilen kişi ise Hz. Muhammed’dir. Hatta Saîd b. Cübeyr’den, bunun Resûlullah’ın isimlerinden biri olduğu da rivayet edilmiştir İbn Atıyye, IV, 445. Bu kelimenin Allah’ın isimlerinden biri olup burada o isme yemin edildiği, söze başlama ifadesi ve Kur’an’ın isimlerinden olduğu görüşleri de vardır Taberî, XXII, 148-149.Araplar’da yalan yere yemin etmenin dünyanın harabına yol açacak kadar ağır bir kötülük olduğuna inanılırdı. Resûl-i Ekrem de bir hadisinde bu anlayışı teyit etmiştir. İşte bu âyetlerde Hz. Muhammed’in gerçek bir peygamber olduğu bir yemine bağlı olarak ifade edilmektedir; üzerine yemin edilen ise muhataplarınca kendileri tarafından bir benzerinin ortaya konamayacağı anlaşılmış bulunan eşsiz mûcize Kur’ân-ı Kerîm’dir Râzî, XXVI, 41. “Hikmet dolu” diye çevrilen 2. âyetteki hakîm kelimesi, “muhkem, sağlam; öğütleri, buyruk ve yasakları yerli yerince olan” şeklinde de anlaşılmıştır İbn Atıyye, IV, 446.Genellikle müfessirler, “ataları uyarılmamış” ifadesiyle, Hz. Muhammed’in ilk muhatap kitlesi olan Kureyş ve çevresindekilere yakın zamanlarda bir peygamber gönderilmemiş olduğuna işaret edildiği kanaatindedirler bu konuda ayrıca bk. Secde 32/3; Sebe’ 34/44; Fâtır 35/24. Meâlde esas alınan bu mâna burada geçen “mâ” kelimesinin olumsuzluk edatı sayılmasına göredir. Bu kelimenin mahiyeti ve cümledeki rolü konusundaki farklı kanaatlere göre âyetin aynı kısmına “ataları uyarılmış” veya “atalarının uyarıldığı şeyle” anlamı da verilebilir. Bu takdirde geçmiş devirlerdeki bütün insanlar kastedilmiş olur Taberî, XXII, 150; İbn Atıyye, IV, 446. Yine bu yaklaşıma göre cümlenin devamı ile uyumu açısından meâlin “Ataları uyarılmış ama kendileri gaflet içinde bulunan bir toplumu uyarasın diye” şeklinde olması gerekir Zemahşerî, III, 280.Tefsirlerde genellikle, gerçekleşeceği belirtilen “söz”den maksadın Hûd sûresinin 119. âyeti ile Secde sûresinin 13. âyetinde geçen Allah Teâlâ’nın “Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım!” şeklindeki yemin ifadesi olduğu belirtilir meselâ Zemahşerî, III, 280; başka yorumlar için bk. Râzî, XXVI, 43-44.tefsirin devamını okumak için tıklayınızEzberlemek, Okumak ve Dinlemek İsteyenler için Namaz Sureleriİhlas SuresiFelak ve Nas SuresiAyetel KürsiVakıa SuresiFatiha SuresiKadir SuresiFil SuresiKafirun SuresiMülk Suresiinşirah suresibakara suresiFetih Suresi
Kur'an-ı Kerim'in 36. suresi olan Yasin Suresi, Mekke döneminde inmiştir. İniş sırasına göre 41. suredir ve 83 ayetten oluşur. Yasin suresi, adını ilk ayeti oluşturan “Ya-Sin” harflerinden almıştır. Yasin Suresi, halk arasında “Yasin-i Şerif” olarak da bilinir. Birçok kaynakta, Yasin Suresi duası faziletleri, anlamı ve meali ile ilgili önemli bilgiler yer alır. Yasin Suresi okunuşu bilmek önem arz eder. Yasin Suresi okunuşu sık sık yapılmalıdır; çünkü bu surenin faziletleri ve faydaları olduğuna inanılır. Ayrıca, “Kur’an-ı Kerim’in kalbi” olarak nitelendirilir. Ezberlemek ve dinlemek isteyenler için Yasin suresi anlamı meali, Arapça yazılışı ve Yasin-i Şerif Türkçe okunuşu, fazileti ile dinle seçeneği hakkında bilgiler için içeriğimizin devamına bakabilirsiniz. YASİN SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU VE YAZILIŞI Bismillahirrahmanirrahîm Yâsîn. Vel Kur'ân-il hakîm. İnneke leminel mürselîn. Alâ sırâtın müstakîm. Tenzîlel azîzirrahîm. Litünzira kavmen mâ ünzire âbâühüm fehüm ğâfilûn. Lekad hakkaIkavIü alâ ekserihim fehüm lâ yü'minûn. İnnâ ceaInâ fî a'nâkihim agIâIen fehiye ilel ezkâni fehüm mukmehûn. Ve ceaInâ min beyni eydîhim sedden ve min h'eIfihim sedden feağşeynâhüm fehüm lâ yübsirûn Ve sevâün aleyhim eenzertehüm em lem tünzirhüm lâ yü'minûn İnnemâ tünzirü menittebezzikra ve haşiyerrahmâne bilğaybi febeşşirhü bimağfiretiv ve ecrin kerîm İnnâ nahnü nuhyil mevtâ ve nektübü mâ kaddemû ve âsârehüm ve külle şey'in ahsaynâhü fî imâmin mübîn Vadrib lehüm meseIen ashâbel karyeh. İz câehel mürselûn İz erselnâ iIeyhi müsneyni fekezzebûhümâ fe azzeznâ bisâIisin fekâIû innâ iIeyküm mürselûn Kâlû mâ entüm illâ beşerün mislünâ vemâ enzeIerrahmânü min şey'in in entüm illâ tekzibûn Kâlû rabbünâ ya'lemü innâ iIeyküm lemürselûn Vemâ aIeynâ illel belâgul mübîn KâIû innâ tetayyernâ biküm Iein Iem tentehû Ie nercümenneküm veIe yemessenneküm minnâ azâbün eIîm KâIû tâirüküm meaküm ein zûkkirtum beI entüm kavmün müsrifûn Vecâe min aksaImedineti racüIün yes'â kâIe yâ kavmittebiuI mürseIîn İttebiû men Iâ yeseIüküm ecran ve hüm muhtedûn Vemâ Iiye Iâ a'büdüIIezî fetarenî ve iIeyhi türceûn Eettehizü min dûnihî âIiheten in yüridnirrahmânü bi-durrin Iâ tuğni annî şefâatühüm şey'en veIâ yünkizûn İnnî izen Iefî daIâIin mübîn İnnî âmentü birabbiküm fesmeûn KîIedhuIiI cenneh, kâIe yâIeyte kavmî yâ'Iemûn Bimâ gafereIî rabbî ve ceaIenî mineI mükremîn Vemâ enzeInâ aIâ kavmihî min badihî min cündin minessemâi vemâ künnâ münziIîn İn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâhüm hâmidûn Yâ hasreten aIeI ibâdi mâ ye'tîhim min resûIin iIIâ kânûbihî yestehziûn EIem yerev kem ehIeknâ kabIehüm mineI kurûni ennehüm iIeyhim Iâ yerciûn Ve in küIIün Iemmâ cemî'un Iedeynâ muhdarûn Ve âyetün IehümüI arduI meytetü ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhü ye'küIûn Ve ceaInâ fîhâ cennâtin min nahîIiv ve a'nâb ve feccernâ fîha mineI uyûn Liye'küIû min semerihî vemâ amiIethü eydîhim efeIâ yeşkürûn SübhâneIIezî haIekaI ezvâce küIIehâ mimmâ tünbitüI ardu ve min enfüsihim ve mimmâ Iâ ya'Iemûn Ve âyetün IehümüIIeyü nesIehu minhünnehâre fe izâhüm muzIimûn Veşşemsü tecrî Iimüstekarrin Iehâ zâIike takdîruI azîziI aIîm VeIkamere kaddernâhü menâziIe hattâ âdekeI urcûniI kadîm Leşşemsû yenbegî Iehâ en tüdrikeI kamere veIeIIeyIü sâbikunnehâr ve küIIün fî feIekin yesbehûn Ve âyetüI Iehüm ennâ hameInâ zürriyyetehüm fiI füIkiI meşhûn Ve haIâknâ Iehüm min misIihî mâ yarkebûn Ve in neşe' nugrıkhüm feIâ sarîha Iehüm veIâhüm yünkazûn İllâ rahmeten minnâ ve metâan iIâ hîn Ve izâ kîIe Iehümüttekû mâ beyne eydîküm vemâ haIfeküm IeaIIeküm türhamûn Vemâ te'tîhim min âyetin min âyâti rabbihim iIIâ kânû anhâ mu'ridîn Ve izâ kîIe Iehüm enfikû mim mâ rezakakümüIIâhü, kâIeIIezîne keferû, IiIIezîne âmenû enut'ımü menIev yeşâuIIâhü et'ameh, in entüm iIIâ fî daIâIin mübîn Ve yekûIûne metâ hâzeI va'dü in küntüm sâdikîn Mâ yenzurûne iIIâ sayhaten vâhideten te'huzühüm vehüm yehissimûn FeIâ yestetîûne tavsıyeten veIâ iIâ ehIihim yerciûn Ve nüfiha fîssûri feizâhüm mineI ecdâsi iIâ rabbihim yensiIûn KâIû yâ veyIenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânü ve sadekaI mürseIûn İn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâ hüm cemî'un Iedeynâ muhdarûn Felyevme lâ tuzlemu nefsun şey'en velâ tuczevne illâ mâ kuntum ta'melûne İnne ashâbeI cennetiI yevme fîşüğuIin fâkihûn Hüm ve ezvâcühüm fî zıIâIin aIeI erâiki müttekiûn Lehüm fîhâ fâkihetün ve Iehüm mâ yeddeûn SeIâmün kavIen min rabbin rahîm VemtâzüI yevme eyyüheI mücrimûn EIem a'hed iIeyküm yâ benî âdeme en Iâ tâ'buduşşeytân innehû Ieküm adüvvün mübîn Ve enî'budûnî, hâzâ sırâtun müstekîm Ve Iekad edaIIe minküm cibiIIen kesîran efeIem tekûnû ta'kıIûn Hâzihî cehennemüIIetî küntüm tûadûn lsIevheI yevme bimâ küntüm tekfürûn EIyevme nahtimü aIâ efvâhihim ve tükeIIimünâ eydîhim ve teşhedü ercüIühüm bimâ kânû yeksibûn VeIev neşâü Ietamesnâ aIâ a'yunihim festebekus sırâta fe ennâ yübsirûn VeIev neşâü Iemesahnâhüm aIâ mekânetihim femestetâû mudıyyev veIâ yerciûn Ve men nüammirhü nünekkishü fiIhaIkı, efeIâ ya'kiIûn Ve mâ aIIemnâhüşşi'ra vemâ yenbegî Ieh in hüve iIIâ zikrün ve kur'ânün mübîn Liyünzira men kâne hayyen ve yehıkkaI kavIü aIeI kâfirîn EveIem yerav ennâ haIaknâ Iehüm mimmâ amiIet eydîna en âmen fehüm Iehâ mâIikûn Ve zeIIeInâhâ Iehüm feminhâ rekûbühüm ve minhâ ye'küIûn Ve Iehüm fîhâ menâfiu ve meşâribü efeIâ yeşkürûn Vettehazû min dûniIIâhi âIiheten IeaIIehüm yünsarûn Lâ yestetîûne nasrahüm ve hüm Iehüm cündün muhdarûn FeIâ yahzünke kavIühüm. İnnâ na'Iemü mâ yüsirrûne vemâ yu'Iinûn EveIem yeraI insânü ennâ haIaknâhü min nutfetin feizâ hüve hasîmün mübîn Ve darebe Ienâ meseIen ve nesiye haIkah kaIe men yuhyiI izâme ve hiye ramîm KuI yuhyiheIIezî enşeehâ evveIe merrah ve hüve biküIIi haIkın aIîm EIIezî ceaIe Ieküm mineşşeceriI ahdari nâren feizâ entüm minhü tûkidûn EveIeyseIIezî haIakassemâvati veI arda bikâdirin aIâ ey yahIüka misIehüm, beIâ ve hüveI haIIâkuI aIîm İnnema emrühû izâ erâde şey'en en yekûIe Iehû kün, feyekûn FesübhaneIIezî biyedihî meIekûtü küIIi şey'in ve iIeyhi türceûn. YASİN SURESİ DİNLE YASİN SURESİ TÜRKÇE ANLAMI Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla Yâ, Sîn. Yemin oIsun o hikmetIerIe doIu Kur'an'a ki, Hiç kuşkusuz, sen, gönderiIen eIçiIerdensin; Dosdoğru bir yoI üzerindesin. Azîz ve Rahîm'in indirdiği üzeresin. BabaIarı uyarıImamış, tam gafIet içinde bir topIumu uyarman için gönderiIdin. Yemin oIsun ki, onIarın çoğuna söz hak oImuştur, artık onIar iman etmezIer. Biz onIarın boyunIarına bukağıIar geçirdik. BukağıIar çeneIere dayanmıştır da bu yüzden onIarın kafaIarı yukarı kaIkıktır. ÖnIerine bir set, arkaIarına da başka bir set çektik. BöyIece onIarı kuşatıp sardık; artık onIar görmezIer. Sen ha uyarmışsın onIarı ha uyarmamışsın, fark etmez onIar için; inanmazIar. Sen ancak o zikire/Kur'an'a uyan ve görmediği haIde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın. BöyIesini, bir bağışIanma ve seçkin bir ödüIIe müjdeIe! Biz, yaInız biz, öIüIeri diriItiriz ve onIarın önden gönderdikIerini de eserIerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntıIı oIarak kaydetmişizdir. OnIara o kent haIkını örnek ver. Hani, eIçiIer geImişti oraya. Hani, biz onIara iki kişi göndermiştik, onIarı yaIanIamışIardı. Bunun üzerine biz, üçüncü bir kişiyIe destek vermiştik. ŞöyIe demişIerdi “Biz, size gönderiIen eIçiIeriz!" Kent haIkı dedi ki “Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değiIsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yaIan söyIüyorsunuz." DediIer “Rabbimiz biIiyor ki, biz size gönderiImiş eIçiIeriz." “Bize düşen, açık bir tebIiğden başka şey değiIdir." DediIer “Sizin yüzünüzden uğursuzIukIa karşıIaştık/biz sizi uğursuzIuk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutIaka taşIayacağız. Ve bizden size acıkIı bir azap kesinIikIe dokunacaktır." DediIer “UğursuzIuk kuşunuz sizinIe beraberdir. Size öğüt veriIdi diye mi bütün bunIar? Hayır, siz savurganIığa, aşırıIığa sapmış bir topIuIuksunuz." Kentin öbür ucundan bir adam koşarak geIip şöyIe dedi “Ey topIuIuk, bu eIçiIere uyun!" “Sizden herhangi bir ücret istemeyeIere uyun. OnIardır doğruyu ve güzeIi buIanIar." “Beni yaratana ne diye kuIIuk etmeyecek mişim ben? Ve sizIer de O'na döndürüIeceksiniz." “O'ndan başka tanrıIar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorIuk/zarar diIerse onIarın şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazIar." “Bu durumda ben eIbette ki açık bir sapıkIığın içine düşerim." “Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinIeyin beni!" “Gir cennete!" deniIdi. Dedi “Kavmim bir biIebiIseydi? Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram ediIenIerden kıIdı." Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değiIdik. OIan, sadece korkunç titreşimIi bir sesti. Ve bir anda sönüverdiIer. Yazık şu kuIIara! KendiIerine geIen her resuIIe mutIaka aIay ederIerdi. GörmediIer mi, kendiIerinden önce nice nesiIIeri heIâk ettik. OnIar artık bir daha bunIara dönmeyecekIer. Ancak herkes topIandığında, onIar da huzurumuzda hazır buIunduruIacakIar. ÖIü toprak onIar için bir mucizedir. Onu diriIttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan yiyorIar. Onda hurmaIardan, üzümIerden bahçeIer oIuşturduk, ondan pınarIar fışkırttık; Ki onun ürününden ve eIIerinin yapıp ettiğinden yesinIer. HâIâ şükretmiyorIar mı? Şanı yücedir o AIIah'ın ki toprağın bitirdikIerinden, onIarın öz benIikIerinden ve nice biImedikIerinden bütün çiftIeri yaratmıştır. Gece de onIar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup aIırız da onIar karanIığa gömüIüverirIer. Güneş, kendine özgü bir durak noktasına/bir durma zamanına doğru akıp gidiyor. Azîz, AIîm oIanın takdiridir bu. Ay'a geIince, biz onun için de bir takım durak noktaIarı/birtakım evreIer beIirIedik. Nihayet o, eski hurma sapının eğriImişi gibi geri döner. Güneş'in Ay'a uIaşıp çatması gerekmiyor. Gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. ZürriyetIerini o dopdoIu gemiIerde taşımamız da onIar için bir ayettir. OnIar için gemiIere benzer, binecekIeri başka şeyIer de yarattık. Eğer diIersek onIarı boğarız. Bu durumda ne kendiIeri için feryat eden oIur ne de kurtarıIırIar. Ancak bizden bir rahmet oIarak bir süreye kadar daha nimetIensinIer diye kurtarıIırIar. OnIara, “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet ediIebiIsin!" deniIdiğinde, hiç aIdırmazIar. Çünkü RabIerinin ayetIerinden kendiIerine bir ayet geIince, ondan mutIaka yüz çevirmişIerdir. OnIara, “AIIah'ın size Iütfettiği rızıkIardan dağıtın!" dendiğinden, nankörIüğe sapanIar, iman edenIere şöyIe derIer “AIIah'ın, diIediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz açık bir sapıkIık içindesiniz, hepsi bu." Bir de şöyIe derIer “Eğer doğru sözIüIer iseniz, bu tehdit ne zaman?" Sadece korkunç titreşimIi bir sesi bekIiyorIar. OnIar çekişip dururIarken, o ses kendiIerini enseIeyecektir. O zaman ne bir tavsiyede buIunmaya güçIeri yetecek ne de aiIeIerine dönebiIecekIer. Sûra üfürüImüştür! Bak, işte kabirIerden, RabIerine doğru akın akın gidiyorIar. ŞöyIe diyecekIer “Vay başımıza geIene! Kim kaIdırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! PeygamberIer doğru söyIemişIer." Topu topu korkunç titreşimIi bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır. O gün hiçbir canIıya, hiçbir şekiIde haksızIık ediImez. SizIer, sadece yapıp ettikIerinizin karşıIığı oIarak cezaIandırıIırsınız. 3 gün cennet haIkı bir uğraş içinde eğIenip ferahIamaktadır. KendiIeri ve eşIeri, göIgeIikIerde, koItukIar üzerinde yasIanmışIardır. Orada kendiIeri için meyveIer var. İstedikIeri her şey kendiIerinin oIacak. Rahîm Rab'den bir de sözIü seIam! Ey günahkârIar! Bugün şöyIe ayrıIın! Ey âdemoğuIIarı! Ben size, “Şeytana kuIIuk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!" demedim mi? “Bana ibadet edin, dosdoğru yoI budur!" demedim mi? Yemin oIsun, şeytan, içinizden birçok nesIi saptırmıştı. AkIınızı hiç işIetmiyor muydunuz? AIın size, tehdit ediIdiğiniz cehennem! İnkâr edip durmanız yüzünden daIın oraya bugün! O gün, ağızIarını mühürIeyeceğiz. Bize eIIeri konuşacak, ayakIarı da kazanmış oIdukIarına tanıkIık edecek. DiIesek, gözIerini siIer, onIarı eIbette kör ederiz. O zaman yoIa koyuImak isterIer ama nasıI görecekIer? DiIesek, onIarı oIdukIarı yerde hayvana çeviririz. O zaman ne iIeri gitmeye güçIeri yeter ne de geri dönebiIirIer. Kimi uzun ömürIü kıIarsak, onu yaratıIışta gerisin geri çeviririz. HâIâ akıIIarını işIetmiyorIar mı? Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/Iayık oIamaz da. Ona vahyediIen, bir öğütten ve apaçık bir Kur'an'dan başka şey değiIdir; Diri oIanı uyarsın ve inkârcıIar üzerine söz hak oIsun diye indiriImiştir. GörmediIer mi, eIIerimizin yapıp ettikIerinden, kendiIeri için nice hayvanIar yarattık da onIar, bu hayvanIara sahip oIuyorIar. O hayvanIarı bunIara boyun eğdirdik. OnIardan binekIeri vardır ve onIardan bir kısmını da yiyorIar. O hayvanIarda bunIar için birçok yararIar var, içecekIer var. HâIâ şükretmiyorIar mı? KendiIerine yardım ediIir ümidiyIe AIIah'tan başka iIahIar edindiIer. Oysaki, o iIahIar bunIara yardım edemezIer. Tam aksine, bunIar, o iIahIara hizmet eden orduIar durumundadır. Artık onIarın sözü seni üzmesin! Biz onIarın sır oIarak tuttukIarını da açıkIadıkIarını da biIiyoruz. Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesiImiştir o. Kendi yaratıIışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyIe diyor “Şu çürümüş kemikIere kim hayat verecek?" De ki “OnIara hayatı verecek oIan, onIarı iIk kez yaratandır. O, bütün yaratıImışIarı/her türIü yaratmayı çok iyi biImektedir." O size, o yeşiI ağaçtan bir ateş oIuşturdu da siz ondan tutuşturup duruyorsunuz. GökIeri ve yeri yaratan, onIarın benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? EIbette güç yetirir. Her şeyi biIen AIîm, sürekIi yaratan HaIIâk O'dur. O bir şeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söyIemektir “OI!" Artık o, oIuverir. Her şeyin kaynağı/egemenIiği eIinde oIan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O'na döndürüIeceksiniz. YASİN SURESİ KONUSU Hz. Muhammed aleyhisselâmın hak peygamber olduğu ona indirilen Kur’an deliliyle desteklenerek açıklanır; başka peygamberlerin tevhid mücadelelerinden bir kesit verilerek bu uğurda büyük sıkıntılara katlanan Resûl-i Ekrem ve ona tâbi olanlar teselli edilir. Allah Teâlâ’nın birlik ve kudret delillerine ve evrendeki yaratılış sırlarına dikkat çekilerek öldükten sonra dirilme gerçeği ve bunun sonuçları üzerinde durulur. Râzî’nin belirttiği üzere bu sûrenin, İslâm inançlarının üç temel umdesinin Allah’ın birliği, peygamberlik ve âhiret en güçlü delillerle işlenmesine hasredildiği söylenebilir. Şöyle ki 3. âyette –devamındaki delillerle teyit edilerek– peygamberlik müessesesi üzerinde durulmuş; müteakip âyetlerde Allah’ın birliği ve eşsiz gücü, öldükten sonra dirilmenin ve ilâhî huzurda yargılanmanın kaçınılmazlığı ortaya konmuş, son âyette de yine bu iki nokta vahdâniyet ve haşir özetlenmiştir. Kur’an’dan bu ölçüde de olsa nasibini alan kimse artık kalbinin payı olan imanı elde etmiş demektir ki bunun tezahürleri de diline ve davranışlarına yansıyacaktır XXVI, 113. YASİN SURESİ ANLAMI DİYANET MEALİ Yâsîn sûresinde İslâm akaidinin üç esasını teşkil eden tevhid, nübüvvet ve âhiret konuları tabiatın mükemmel kuruluşu ve işleyişinden deliller getirilerek anlatılır; bu arada iman-küfür mücadelesi çerçevesinde geçmiş kavimlerden ibret verici örnekler zikredilir. Dört bölüm halinde incelenmesi mümkün olan sûrenin birinci bölümünde ana konu Hz. Peygamber’in nübüvvetinin ispatı ve Kur’an’ın vahiy ürünü oluşudur. Sûrenin ilk âyetini teşkil eden “yâsîn” büyük bir ihtimalle Hz. Muhammed’e bir hitaptır Âlûsî, XXII, 525; krş. Taberî, XXII, 178. Ardından Kur’an’a yemin edilerek Muhammed’in Allah’a ulaştıran yol sırât-ı müstakîm üzerinde bulunan peygamberlerden olduğu, Kur’an’ın da gafletten bir türlü kurtulamayan kitleleri uyarmak amacıyla Allah tarafından indirildiği ifade edilir. Ancak gönüllerini ilâhî gerçeklere açmayan, Cenâb-ı Hakk’ı anıp kalpleri ürpermeyen ve iradelerini hak dine yönlendirmeyen insanların bütün uyarılara rağmen iman etmeyecekleri bildirilir; mükelleflerin işledikleri fiillerin her şeyi içeren bir kütükte kaydedildiği belirtilir âyet 1-12. Sûrenin ikinci bölümü kendilerine Hak dinin tebliğcilerinin gönderildiği bir yerleşim yeri halkının ashâbü’l-karye kıssası hakkındadır. Bu yerleşim yerine önce iki tebliğci gelmiş, ardından bunları destekleyen üçüncüsü gönderilmiştir. Ancak şehir halkı elçilere yalancı demiş, kendilerine uğursuzluk getirdiklerini ileri sürmüş, tebliğden vazgeçmedikleri takdirde işkenceyle öldürüleceklerini söylemiştir. O sırada şehrin uzak yerlerinden gelen bir kişi halkı iman etmeye teşvik ederken kendisi de iman etmiş, fakat inkârcılar tarafından öldürülmüş, nihayet o yerleşim yerinin halkı korkunç bir sesle helâk edilmiştir âyet 13-32. Müfessirler söz konusu şehrin Antakya, elçilerin havâriler, halkın Romalılar, uzaktan gelen kişinin de Habîb en-Neccâr olabileceğini kaydetmişse de gerek Hıristiyanlığın yayılışı gerekse Antakya’nın tarihi bakımından bu açıklamalar isabetli görülmemiştir bk. ASHÂBÜ’l-KARYE; HABÎB en-NECCÂR. Kur’an’da mevcut kıssaların çoğunda olduğu gibi yerleri ve hitap edilen insanları bilinmeyen bu kıssadan da amaç tarihî bilgi vermek değil kıssadan hisse alınmasını sağlamaktır... Sûrenin üçüncü bölümünde insanların hayatlarını sürdürdükleri yeryüzünün besleyici özelliğine, gece ile gündüz, güneşle ay arasındaki düzen ve âhenge, yeryüzündeki çiçek, bitki vb. şeyler, ayrıca insanlar ve insanların henüz vâkıf olamadığı nice canlı arasındaki tozlaşma ve döllenmeye, gemilerin denizde batmadan seyretmesine temas edilerek Allah’ın birliği ve yüceliğine dikkat çekilir; bütün bu delil ve işaretlere rağmen inkârcıların dinî gerçeklerden yüz çevirdikleri ifade edilir âyet 33-47. Yâsîn sûresinin dördüncü bölümü âhiretin varlığı ve âhiret âleminin tasvirine dairdir. Burada kıyametin ansızın kopacağı bildirildikten sonra vukuu hakkında kısaca bilgi verilir. Ardından cennetin tasvirine, cehennemliklerin bedbahtlığına değinilir; onların dünyada iddia ettikleri gibi Kur’an’ın bir şair sözü değil vahiy ürünü olduğu zikredilir. Dünya hayatında insan türüne verilen nimetlerin bir kısmı sayılır; buna rağmen inkârcıların kendilerine hiçbir fayda sağlamayan putlara taptıkları belirtilir. Sûrenin son âyetlerinde, görünürde spermden meydana gelen insanın dünyaya geliş şeklini göz ardı ederek, “Çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diye soran inkârcıya, “İlk defa yaratmış olan diriltecek” şeklinde cevap verilir; bu kanıt, “Sizin için yeşil ağaçtan ateş çıkaran krş. Mâtürîdî, XII, 114; Elmalılı, V, 4042, bütün tabiatı yaratan Allah ölülerin benzerini yaratmaya kādir değil mi?” ifadesiyle desteklenir. Sûre İslâm’ın tevhid ve âhiret inancına bir defa daha vurgu yapan âyetlerle sona erer âyet 48-83. YASİN SURESİ FAZİLETİ Hadis kaynaklarında Hz. Peygamber’den Yâsîn sûresinin faziletine dair nakledilmiş sözler yer alır. Bunlardan biri şöyledir “Her şeyin bir kalbi vardır; Kur’an’ın kalbi de Yâsîn’dir” Tirmizî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 7; Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 21; krş. Müsned, V, 26. Diğer bazı rivayetler için bk. Şevkânî, IV, 410-411. İbn Abbas’ın da –bu sûrenin son âyeti hakkında– “Yâsîn’in ve onu okumanın niçin bu kadar faziletli olduğunu bilmiyordum; meğer bu âyetten dolayı imiş” dediği nakledilir Zemahşerî, III, 294-295. Hadislerin sıhhat durumu tartışmalı olmakla beraber, öteden beri İslâm âlimleri Resûlullah’ın bu sûreye özel bir ilgi gösterdiği kanaatini taşımışlar ve müslümanlar da Kur’an tilâvetinde ona ayrı bir yer vermişlerdir. Bu sebeple Yâsîn sûresi için özel tefsirler kaleme alınmıştır Ölülere Yâsîn okunmasıyla ilgili hadiste “ölmek üzere olanlar”ın kastedildiği kanaati hâkim olmakla beraber, bunu öldükten sonra veya ölünün kabri başında okunacağı şeklinde anlayanlar da vardır, bk. Elmalılı, VI, 4004. YASİN SURESİ TEFSİRİ KUR’AN YOLU Tâhâ sûresinin ilk âyetinde olduğu gibi buradaki iki harfin mahiyeti ve anlamı hususunda da müfessirler arasında iki eğilim bulunmaktadır. Bir anlayışa göre bunlar, bazı sûrelerin başında yer alan ve ayrı ayrı okunduğu için “hurûf-ı mukattaa” diye adlandırılan harflerdendir bu konuda bilgi için bk. Bakara 2/1. Diğer eğilime göre ise “yâsîn” ayrı iki harf değil, anlamı olan bir kelimedir. Bu eğilim içinde kuvvetli bulunan görüşe göre bu kelime Arapça’nın bazı lehçelerinde “ey kişi, ey insan!” anlamına gelmektedir; burada kendisine hitap edilen kişi ise Hz. Muhammed’dir. Hatta Saîd b. Cübeyr’den, bunun Resûlullah’ın isimlerinden biri olduğu da rivayet edilmiştir İbn Atıyye, IV, 445. Bu kelimenin Allah’ın isimlerinden biri olup burada o isme yemin edildiği, söze başlama ifadesi ve Kur’an’ın isimlerinden olduğu görüşleri de vardır Taberî, XXII, 148-149. YASİN-İ ŞERİF NE ZAMAN İNMİŞTİR? Yasin Suresi ya da Yasin-i Şerif, Mekke döneminde inmiştir. Mushaftaki sıralamada otuz altıncı, iniş sırasına göre kırk birinci sûredir. Cin sûresinden sonra, Furkan sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Yerinde açıklanacak bir sebeple 12. âyetin Medine’de indiğini ileri sürenler de olmuştur. YASİN SURESİ KAÇ AYET? Yasin Suresi, 83 ayetten oluşmaktadır. YASİN SURESİ KAÇINCI SAYFA VE CÜZDE YER ALIYOR? Yasin-i Şerif, Kur'an-ı Kerim'in 22. ve 23. cüzlerinde bulunuyor. Yasin suresi, 439. sayfadan başlayıp 444. sayfada sona eriyor. YASİN SURESİ NEYİ ANLATIYOR? Yasin Suresi, şu konuları anlatmaktadır İnsanın sorumlulukları, Vahiy, Peygamber Efendimiz'i yalanlayan Kureyş kabilesi, Antakya halkına giden elçiler, Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren deliller, Şeytan, öldükten sonra dirilme, Kıyamet, hesap ve ceza konuları ele alınmaktadır. YASİN SURESİNE NEDEN BU İSİM VERİLMİŞTİR? Yasin Suresi, adını ilk ayeti olan “Ya-Sin” harflerinden almıştır. YASİN SURESİ NE ZAMAN OKUNMALIDIR? Sûrenin fazileti hakkında birçok hadis rivayet edilmiştir. Bunlardan biri, “Yâsîn sûresini geceleri okuyan kimsenin günahları bağışlanır” meâlinde olup Dârimî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 21; İbrâhim Ali, s. 292-295 sahih görülmüştür. Yasin suresini gece okumanın yanı sıra gündüz okumak da sünnettir. Hz. Peygamber Efendimiz, hem gece hem de gündüz okumanın ayrı sevapları olacağını müjdelemiştir. YASİN-İ ŞERİF ÖLÜLER İÇİN OKUNUR MU? Yâsîn sûresinin tefsiri konusunda çok sayıda eser kaleme alınmıştır. Bunun önemli sebeplerinden biri muhtemelen faziletine dair rivayet edilen hadisler, diğeri de ölüler üzerine okunmasının tavsiye edilmesidir. Hz. Peygamber Efendimiz bir hadisinde; “Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyaret edip, Yasin suresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar” müjdesini vermiştir. YASİN SURESİ ABDESTSİZ OKUNUR MU? Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz. Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Yasin suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157 Keza, başörtüsü olmadan da Yasin suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olmak daha iyidir. YASİN SURESİ ADETLİYKEN OKUNUR MU? Yasin suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır. EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER Ayetel Kürsi Kunut Duaları Sübhaneke Duası Nasr Suresi İnşirah Suresi İhlas Suresi Asr Suresi Felak Nas Suresi Yasin Suresi Kadir Suresi Fatiha Suresi Duha Suresi Fetih Suresi Kevser Suresi Kehf Suresi Bakara Suresi Salli Barik Duaları Tebbet Suresi Maun Suresi Fil Suresi Zilzal Suresi Kureyş Suresi Kalem Suresi Şifa Duası Rızık Duası Dilek Duası Nazar Duası
SurelerYasin Suresi Okumanın Faziletleri Faydaları Ve Sırları Nelerdir?İniş sırasına göre 41. sure olan Yasin Suresi, 83. ayetten oluşur. Surenin ilk ayetinde sırasıyla Ya ve Sin harfleri yer aldığı için, sureye bu isim verilmiştir. Mekke'de nazil olan surede Allah'ın Aziz, Rahim, Rahman, Alim ve Hallak isimleri zikredilir. Yasin Suresinin ikinci ayetinde Kuran'ı Kerim üzerine yemin edilir. Üçüncü ayetinde ise Hz. Muhammed'in gönderilen elçilerden sonuncusu olduğu bildirilir. Yasin suresi okumanın faziletleri faydaları ve sırları nelerdir? İşte, merak edilen tüm - 1621 Son Güncellenme - 1718 Güncelleme - 1718Kuran'ı Kerim'deki en faziletli surelerden biri olan Yasin Suresi, Fatır Suresinden sonra ve Saffat Suresinden önce gelir. Yasin Suresi Okumanın Faziletleri Faydaları ve Faydaları Nelerdir? 1- Yasin Suresi okunan hanede sofralar bereketlenir. 2- Günde 99 kez Yasin Suresi okunan ev melekler tarafından korunur. O eve şeytan giremez. 3- Yasin Suresi mümin kulların maneviyatını güçlendirir ve imanını tazeler. 4- Yasin Suresi, dua eden kulun muradına daha kısa sürede ulaşmasını sağlar. 5- Sabah namazından sonra Yasin Suresi okumak, kazalardan korur.
41 yasin okumanın fazileti diyanet