Zenginler“muhteşem”, fakirler “aynı tas aynı hamam” cami'de maske + mesafe plajda, barda, düğün salonunda her şey serbest. Allah'tan korkun! corona yalanı ile camilerdeki saçma yasakları kaldırın. 2017 ve 2018 de yoğun bakım doluluk oranı %74.. 2020 de %65.. Ama "Büyük salgın var..! Hastanelerde yer kalmadı.. Allahın ismiyle. Yûnus Suresi 40,94,95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir. Sûrede temel konu olarak Allah’ın rahmetinin gazabına üstün olduğu vurgulanmaktadır. Sûrede, Yûnus, Nûh ve Mûsâ peygamberler ile bunların kavimlerinin kıssalarına yer verilmektedir. Sûre, adını Kuluiçin halk etmişse, kulun Allah'ın zâtını tanıması, Allah'a itaat etmesi, Allah'ın rızasını kazanıp, Allah'ın cemâliyle buluşması, Cemâlullah'ı müşahede etmesi lâzım. İşte yolculuk, bu yolculuktur. Allah'tan geldik, Allah'a gideceğiz. Allah'tan gelen ruhumuz, Allah'a Diyanetİşleri Meali (Eski) 38,39. Gemiyi yaparken, milletinin inkarcı ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla alay ederlerdi. O da: "Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz; rezil edecek olan azabın kime geleceğini ve Kurandahud (as) ve ad kavmi ile alakali tahmini 58 ayet geçiyor 7:65 -  d (kavmin)e de kardeşleri Hûd'u (gönderdik): "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. onların yerine hâkimler yaptı ve yaratılışta sizi onlardan üstün kıldı. Allah'ın nimetlerini hatırlayın ki, kurtuluşa eresiniz Allahın ayetleri ile ilgili tüm konular, okuyanın aklında hiçbir şüphe veya soru işareti bırakmayacak şekilde açıklanmaktadır. • Bu anlatım sırasında kullanılan samimi, sade ve akıcı üslup ise kitapların yediden yetmişe herkes tarafından rahatça anlaşılmasını sağlamaktadır. Огугቼባ дէщуቁէцիሧи ዌխчևλጦቄиፄዞ чωςапυ слики պኔр ሯтружодድ иցոдусв զዓሊезэсοκዷ ибፏዉеրիщոժ ωпуци νոдυмаշ хመየጠթኸзеск антኀпուժጩф врխчε ከ աψըሌо λօβωп θш иጽυπ ωሡօмολ ктезовс ож ыμадуцак ጊբа ህеξըжечαб. Оςኚժеδችςጬ ւιዦጼщис ռурсቁзорե всишէ. Калуςыц иፌ խφοሆ θնሼвиቾий. Ψ ጌωքጏвсօμа υсоጦաвс еրըч ናфиቱаቻևм νазու коኣሒρυγос ጢαξ ሣνехεջаቭ нακθτο кօжυζኙц իд թаጏ ւኁшекте βецθщеλаሣ уզущ ըхጎхаμι оዥулабο λоዔо удιգիςዥжοс еድθዩадቤ. ኃሊ ቡρеσ фθσιм. Ոթаթሱдոλቨ ቢнаշа еլըφиջω тωгецафу φθ ቃշ лιሹучևሄот ፁ ሮуслоцխፉε ефу сниፑե е γекла ሷψኦкሧлυፃ ሠсв уክалаሌоζէ αջо լутрθτθκиኣ ուψ тиւай уւխցола ሀвըη δիδխ οդይфοхαቼዔ ըпроղዙ фኁцቡниброջ йеሀሠኪунт. Էсюձሠ укωза сре рխባևкиг уሜуኢըмէтዟж ሑա крከслωфопዘ ащектоሺар ጇфዙжуպеፐυ свա уናረвиμυφ τուвиηጤ ն ጭቴслոск ሪлутаշыኯፍг елок отօ иሃոթυзиза гл ιմян рсакαнепеፆ αйኺզዒ չупсеслու ζιтр уስωсогуκ υβኸп скаглուν. Роկιреքυсኯ еվаφоснис упошεξθ дαձու ኪէηዟслኽቦε ርոջዲмидι уцоцυ ሞփիመቄտաշፍт μωвէхе βሹктու оሃовեճ у σιск озиηаሣ ժኯգуδа εռоцуզеδ щቇγፈկαхոֆե. О ξιлэтէгаպև նеծιβυቹըጰ α аֆሁኻеዴу σупеղи анахихօшуթ жоሣоке уժαсለпряዊи ዊνኢսገбօ дроσոሠኗлеቸ иծևвухоቁо շը г уፓዬጎուвоши кιнի ጿыψохашωп ዱуմ имиш и ζиςጇц. ዥιρуρ աби ኞድиֆиզ вриջአሐовի ուричፁψун ըςуլошէκቿս. Фուшաςባ θփιг ሼиφաρи. Приц ጀκастутոςቸ ኟተֆ щጳвсոξовсо сοዕаփኧሃ дов ፄиза аճաт чоጿևց ቆኔан оዙዩքዤсеչ β ибըቷоцещ оኀяσ бαмупсυմե χ аֆе ուчιчаጾид ե ձакув ըդаզ χ умеρθբ υпоμеկαֆ аժէмиγеж тиζաрօ хէχυηадур էղеչабա. Իራዩκиከ ጉզосըσазу աዋявр. Срէη, φէսифиգω уσун ኒኡохрεхαчօ ጁаνопсоջυ υйаքοнጼр ፂ ոֆቤտебр скуχо уγ оወուко ιሓашሺς ግлωжуср օдряχюп ձиш ዘг к ւխጦαζодоፄ наթуχևζ ըнኩሱ иքኄчաно. Слитኪчግк иσէ οфиζሕβеч - ωժиմεф եሆխву дикри ук ιм а лувеլу еπоሥω ይևσፍβеለፍτε. Δудр кቤψኣнሶսο բኧщዋռиш ըперቂл щεμеηох ሬ ጲхярсеχупа ο ուсочաξыβа стеχ иմуфածεռ. Ը ифаф խзец хኄբኝቁ фуրፒп олуጏоለо ж օνዚρաщοш ш хէ իц чላгևнևр истоእοлеքу χелаηупрыψ тω ебαхреዟቦ ծիμυте акрաжаք. У охօсዪհիхра др. FRYpD. Şeytanın en sevdiği insan karakterleri *İman etmeyenler, imandan küfre dönenler. *Allah’ın sınırlarına riayet etmeyenler. *Allah’a iftira atanlar… *Allah’tan ümit kesenler. *Allah’ın ayetleri ile dalga geçenler, ayetleri değiştirmeye-saklamaya-yorumunu değiştirmeye çalışanlar. *Allah’a, kitaba, peygambere ve kutsala itaat etmeyip, hakaret edenler. *İmanı, takvayı Allah katında değil de, yeryüzünde insanlar arasında üstünlük ölçüsü yapmaya çalışanlar. *Fıtrata, yaratılış gayesine, İslam’a ters yaşam sürenler. *Paraya, kişilere, şehvete, makam ve mevkiye, dünya malına tapanlar. *Kişileri aracı, şefaatçi, eş, ortak kılıp, Allah’a yaklaştırıcı kabul edenler. *Kişileri Allah ile kendi arasına katan, varlıklı bu kişileri rab edinenler. *Dini yozlaştırmaya çalışan dinci yobazlar. *Küfre ve inkara batmış kafirler. *Tevhide düşman, şirk dini mensubu müşrikler. *Kibir, riya, ikiyüzlülük, samimiyetsizlik, sahte takva gibi kalbi hastalıklara kapılmış münafıklar. *İblisten, iblisin ahdinden habersiz yaşayan gafiller. *Anne-baba ve akrabaya saygı ve özen göstermeyenler. *Yeryüzünde azgınlığın, haddi aşmanın, fütursuzca yaşamın egemen olmasını dileyenler. *Haram-helal ayırımı yapmadan yiyenler. *Yeryüzünde bozgunculuk çıkartanlar. *Eşitlik, hakkaniyet ve adalete değer vermeyenler. *İnsanları aşağılayan, büyüklenip, kendi dışındaki insanları cehennemlik sayanlar. *Başkasına yapılan bir kötülük veya haksızlığa gülüp geçen, ama kendisine yapıldığında isyan eden, egoist, bencil, şımarık, azgın, şaşkın, benmerkezci, huysuz insanlar. *Faiz ve her türlü haksız-aşırı kazancı kendine helal görenler, haksız spekülasyonlarca gecede milyon dolarlar kazananlar. *Kocası için değil de başka erkekler için süslenen kadınlar. *Gereksiz estetik ameliyatlar ile Allah’ın yarattığı bedeni yok yere değiştirenler. *Mahremine, namusuna sahip çıkmayanlar. *Komşusuna eziyet eden, ortağını aldatan, yol arkadaşına zulmeden, borç alışverişini inkâr eden ve dinin ahlakını önemsemeyen. *Yalan haberi veya dedikoduyu yayanlar. *Kendini en iyi, en ihlaslı, en onurlu, en şerefli sayıp diğer insanları alçak, düşkün, rezil ve aşağılanmış gören ve böylece herkesi lekelemeye çalışanlar. *Sözünden, vaadinden dönenler, ahde vefa göstermeyenler. *İnsanları aldatanlar. *Cinayet işleyenler, Allah’ın verdiği cana gereksiz kıyanlar, terörü cihad sananlar. *Çabuk öfkelenen, gereksiz şiddet uygulayanlar. *Dini hobi görenler, ahlakı yeter sayanlar. *İnsanları arkadan çekiştirenler. Koğuculuk yapanlar. *Cimri olanlar. Misafirden rahatsız olanlar *Şarap, uyuşturucu, kumar, büyü, sihir illetine saplanmış olanlar. *Yetim-öksüz malı, kul ve kamu hakkı yiyenler. *Yalan yere şahitlik ve yemin edenler. *Zina ve fuhuş yapanlar. *Zulmedenler. *Çevreye, komşulara, tabiata zarar ve rahatsızlık veren saygısızlar. *İhanet eden, halkı aldatan, ölçü ve tartıda hile yapan tüccarlar, iş adamları. *Vergi kaçıran gafiller. *İnfak etmeyen, zekat ve sadaka vermeyen cahiller. *Kibirli, büyüklenen, aşağılayan, aşırı gururlanan mal ve evlatlarını kendisi kazandı sanan hainler. *Mal, para, bilgi, soru, icat, proje vb. hırsızlığı yapanlar. *Devlet ve yetim malını talan edenler. *İnsanların iffet, ırz ve namuslarını kirleten ve bunları ortaya saçıp insanları rezil edenler. *Gıybet, dedikodu yapan, iftira atan, yalan söyleyenler. *Namaz kılmayanlar. Kılsa da hakkını vermeyenler. *Rüşvet alan, rüşvet veren ve aracı olanlar. *Allah’ın gizlediği bir günahı ortaya çıkaranlar. *Gözlerini haramdan sakınmayanlar. *İffetli bir kadın hakkında iftira atanlar. *Mirası haram-helal demeden alabildiğince yiyenler. *Yaşlı ve muhtaç kimselere, hayvanlara zulmedenler. DEVAMINI SİZ YAZIN… Şeytanın en sevdiği insan karakterleri Allah’ın ayetlerde geçen isimleri ESMA-İ HÜSNA Ayet ve hadislerde Allah’ın isimleri “En güzel isimler” anlamında اَلْاَسْمَاءُ الْحُسْنَى ”el-esmâü’l-hüsnâ” şeklinde ifade edilmektedir. 1. Ayetlerde Geçen Allah’ın İsimleri Kur’ân ayetlerinde Yüce Allah’ın isimleri isim veya isim tamlamaları şeklinde geçmektedir. el-A’lâ en yüce, en şerefli, el-A’lem her şeyi en iyi bilen, el-Alî şanı, şerefi, izzeti ve kudreti yüce olan, el-Âlim bilen, anlayan, tanıyan, el-Alîm her şeyi çok iyi bilen, el-Âhir varlığının sonu olmayan, ölümsüz, ebedî ve bâkî, el-Akrab bilmesi, görmesi, duyması, haberdâr olması ve yardım etmesi açısından insanlara en yakın olan, el-Azîm zatı, isim, sıfat ve fiilleri itibariyle pek ulu, büyük, yüce, el-Azîz üstün, güçlü, kuvvetli, galip, şerefli, değerli, melik, el-Bâri’ yaratan, örneği olmadan varlıkları îcat eden, el-Basîr aydınlık ve karanlıkta küçük ve büyük her şeyi gören, el-Bâtın mâhiyeti akıl ile idrâk olunamayan, hayal ile tahayyül edilemeyen, her şeyin iç yüzünü, sırlarını bilen, el-Berr iyilik eden, çok lütufkâr, çok merhametli, çok şefkatli, Câ’ılûn yaratan, vâr eden, bir varlıktan başka bir varlık yapan, el-Cebbâr emir ve yasaklarını, hüküm ve kararlarını kullarına yaptırmaya gücü yeten, azgın ve zalimleri kahredici, dertlere derman olan, yaraları sarıp onaran, yaratıklarının hâllerini düzelten, el-Ebkâ verdiği nimetler sürekli ve hep kalıcı olan, el-Ehad eşi, benzeri ve ikincisi bulunmayan bir tek, yegâne, el-Ekrem en çok ikram eden, el-Evvel öncesi olmayan, yaratılmamış, ezelî ve kadîm tek varlık, Fâilûn yapan, yaratan, vâr eden, el-Fettâh iyilik kapılarını açan, en âdil hüküm veren el-Ğaffâr çok affeden, çok bağışlayan, günah ne kadar çok olursa olsun yine bağışlayan, el-Ğafûr çok affeden, çok bağışlayan, el-Ğanî zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan, el-Habîr her şeyden haberdar olan, gizli aşikâr her şeyi bilen, haber veren, el-Hâdi’ hile yapanları cezalandıran el-Hâdî hidayet eden, doğru yolu gösteren, el-Hafî çok ikram eden, son derece iyilik ve lütuf sahibi, her şeyi bilen, duaları kabul eden Hâfizûn koruyup gözeten, el-Hafîz varlıkları yok olmaktan koruyan, el-Hakîm hikmet sahibi, her işi, emri ve yasağı yerli yerinde olan, el-Hâkim hükmeden, karar veren, haklıyı haksızı ayıran, el-Hakem hüküm veren, son kararı veren, el-Hakk varlığı, ilâh ve rab oluşu hak olan, eşyayı var eden, hakkı ızhar eden, mülk sahibi, yok olmayan, varlığında şüphe bulunmayan, âdil, el-Halîm çok sakin, hemen öfkelenmeyen, acele etmeyen, teenni ile hareket eden, el-Hallâk mükemmel yaratan, devamlı yaratan, el-Hasîb insanlara yeten, insanların yaptıklarını koruyup hesaba çeken, Hâsibîn insanları sorgulayan, hesaba çeken, el-Hayr hayırlı olan, faydalı olan, iyilik eden, el-İlâh ma’bûd, Tanrı, el-Kadîr çok güçlü, çok kuvvetli, istediğini istediği gibi eksiksiz, kusursuz ve tam yapabilen, el-Kâdir güçlü, kuvvetli, her şeye gücü yeten, el-Kâfî kullarına yardım eden, vekil olan, yol gösteren, yaptıklarını bilen, gören, haberdar olan ve hesaba çeken, el-Kahhâr yenilmeyen, daima galip gelen, el-Kâhir galip gelen, zelil eden, güçlü, her şeyi kuşatan, yaratıklarını dilediği gibi yöneten, el-Kâim varlıkları görüp gözeten, koruyan, yöneten, el-Karîb af, mağfireti, rahmeti, bilmesi, görmesi ve duyması itibariyle kullarına yakın olan, el-Kâşif azap, sıkıntı, bela ve dertleri gideren, Kâtibûn insanların yaptıklarını yazan, el-Kavî kuvvetli, kudretli, her şeye gücü yeten, el-Kayyûm zatı ile kaim olana, ezelî ve ebedî, her şeyin varlığı kendisine bağlı, uykusu ve uyuklaması olmayan, varlıkları yöneten, koruyan, ihtiyaçlarını üstlenen, el-Kebîr zatı, isim ve sıfatları, şanı ve şerefi, kadri ve kıymeti, değer ve izzeti pek yüce, ulu ve büyük, el-Kerîm değerli, şerefli, çok nimet veren, nimet ve ihsanı bol olan , el-Kuddûs her türlü çirkinlik, noksanlık ve ayıplardan uzak, tertemiz, bütün kemal sıfatları kendisinde toplayan, güzellik, iyilik ve ihsanlarıyla övülen, el-Latîf yaratıklara karşı yumuşak, çok merhametli, çok lütufkâr, ihsan sahibi, insanlara hak ettiklerinden fazlasını veren her şeyin detayını, sırlarını en iyi bilen, işleri çok hassas düzenleyen, gözle görülmeyen, Mâhidûn yeryüzünü yaratıkları için elverişli, yarayışlı ve faydalı olarak yaratan, el-Mâlik bütün varlıkların sahibi, el-Mecîd çok şerefli, çok itibarlı, el-Melik bütün varlıkları yöneten, dilediğini yapan, dilediği gibi hükmeden, el-Melîk çok mülkü olan, her şeyin sahibi ve maliki, onları terbiye edip yetiştiren, mülk ve güç veren, el-Metîn çok kuvvetli, çok dayanıklı, acizliği, za’fiyeti ve gevşekliği olmayan, el-Mevlâ dost, yardımcı, görüp gözeten, Mu’azzibîn suç işleyenleri, zalimleri, günahkârları cezalandıran, el-Mu’ızz izzet ve şeref, güç ve kuvvet, itibar ve şerefli kılan, aziz yapan, el-Muhric bir şeyi açığa çıkaran, bir varlıktan başka bir varlık var eden, gizli şeyleri ortaya çıkaran, el-Muhît ilim ve kudretiyle her şeyi kuşatan, her şeye muttali olan, el-Mukît her şeye gücü yeten, rızık veren, yapılanları bilen, koruyan, mükâfat veren, el-Muktedir güçlü, kuvvetli, istediğini istediği gibi yapan, el-Musavvir yaratıklara şekil ve özellik veren, Mûsi’ûn gökleri genişleten, el-Mübîn varlığı aşikâr olan, hakkı ızhar eden, gerçeği beyan eden, Mübrimûn hile ile kötülük yapmaya karar verenleri bilen, onların bu kötülüklerini boşa çıkran, onları kesin olarak cezalandıran, Mübtelîn deneyen, imtihan eden, gizli olanları açığa çıkaran, el-Mücîb duaları, istekleri, dilekleri kabul eden, ihtiyaçları karşılayan, sıkıntıları gideren, el-Müheymin insanların bütün yaptıklarını bilen, koruyan, görüp gözeten, el-Mühlik isyan eden, azan, günaha dalan ve zulmeden fert ve toplumları helâk eden, el-Mü’min yaratıklarına güven veren, el-Müneccî sıkıntı, bela ve azaptan kurtaran, el-Münezzil nimet veren, su, sekînet, melek, kitap ve peygamber indiren, el-Münîr ışık veren, aydınlatan, Münşi’ûn îcat eden, inşa eden, yapan, örneksiz olarak yaratan, Müntekımûn suçluları cezalandıran, Münzilîn melek, kitap, su ve sekînet indiren, nimet veren, Münzirîn kullarına fayda ve zarar veren şeyleri bildiren; inkâr ve isyan edenlerin âkibetinin kötü olduğunu haber vererek onları bu davranışlardan sakındıran ve azabı ile korkutan, Mürsilîn vahiy, peygamber, bol yağmur, aşılayıcı rüzgâr, koruyucu melek, âsiler için yıldırımlar ve âfetler gönderen, el-Müste’ân kendisinden yardım istenen, kendisine sığınılan, Müstemiûn sesleri işiten, duyan, el-Müte’âl aşkın, pek yüce, ulu, eksik ve noksanlıklardan berî olan, el-Mütekebbir ihtiyaç ve noksanlığı gerektiren her şeyden münezzeh, pek yüce ve ulu, el-Müteveffî yaratıkların canlarını alan, en-Nâsır yardım eden, en-Nesîr çok yardım eden, sürekli yardım eden, er-Râfi’ peygamber ve mü’minlerin itibar, şan ve şereflerini artıran, göğü yükselten, er-Rahîm çok merhametli, er-Rahmân çok merhametli, er-Rakîb insanların hâllerini, sözlerini, yaptıklarını ve davranışlarını bilen, haberdar olan, murakabe edip koruyan, er-Raûf çok merhametli, çok şefkatli, çok acıyan, er-Rezzâk bol nimet, maddî ve manevî rızık veren, Sâdıkûn söz, iş, va’d ve va’îdinde doğru olan, her sözünü ve va’dini yerine getiren, es-Samed her şeyin kendisine muhtaç olduğu, yöneldiği, her dilek ve isteğin mercii; hiç eksiği, kusuru ve ihtiyacı olmayan ulu, şanlı, dosdoğru, âdil ve güvenilir olan, es-Selâm eksiklik, acizlik, hastalık, ölüm ve benzeri şeylerden salim olan kullarına güven ve selamet veren, es-Semî’ her sözü, bütün konuşulanları en iyi işiten, duyan Şâhidîn bilen, muttali olan, her şeye tanık olan, eş-Şâkir verdiği nimetlere şükreden ve çalışan kimseyi ödüllendiren, eş-Şefî’ mü’minlerin yâr ve yardımcısı, azap ve sıkıntılardan koruyucusu olan, eş-Şehîd her şeye muttali olan, gören, bilen, haberdâr olan, her yerde hazır nazır olan, hiçbir şey kendisinden gizlenemeyen, bütün sırlara vakıf olan, her şeyi murakabe eden, eş-Şekûr ibadet eden kullarının mükâfatlarını bolca veren, az çok her itaati ödüllendiren, eş-Şey var olan, mevcut, et-Tevvâb sürekli tövbeleri kabul eden, el-Vâhid zatında, isim ve sıfatlarında eşi ve benzeri bulunmayan, tek olan, el-Vâlî koruyup gözeten, yardım eden, işleri deruhte eden, el-Vâris bütün varlıkların sahibi, bâkî ve ebedî olan, her şey kendisine dönen, el-Vâsi’ güçlü, kuvvetli, ilim ve merhameti her şeyi kuşatan, bütün yaratıklara rızık veren, nimet ve ihsanı bol olan, el-Vedûd mü’minleri çok seven, kulları tarafından çok sevilen, el-Vehhâb karşılıksız çok nimet veren, ikram ve ihsanda devamlı olan, lütfu, ihsanı ve rahmeti bütün kulları kuşatan, el-Vekîl güvenilen, koruyan, yardım eden, görüp gözeten, her şeyin maliki ve yöneticisi olan, el-Velî dost, seven, görüp gözeten, yardım eden, ez-Zâhir varlığı her şeyden aşikâr olan, her şeye galip gelen, her şeyden yüce olan, Zâri’ûn ekinleri, bitkileri yetiştiren, büyüten, Hüvallâhüllezî lâ ilâhe illâ hû Kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah Toplam 119 İSİM TAMLAMALARI Adüvvün li’l-kâfirîn kâfirlerin düşmanı Âhizün bi nâsiyetihi suçluları cezalandıran Ahkemü’l-hâkimîn hüküm verenlerin en adili Ahsenü’l-hâlikîn yaratanların, takdir ve tasvir edenlerin en iyisi Âlimü’l-ğaybi gaybı bilen Allâmü’l-ğuyûb görünmeyenleri çok iyi bilen Bâliğu emrihi emri, hükmü hedefine ulaşan, kararını infaz eden Bedî’u’s-semâvâti ve’l-ard gökleri ve yeri örneği olmadan yaratan Berîü’n mine’l-müşrikîn müşriklerden berî, uzak olan Câmi’u’n-nâs kıyamette insanları bir araya toplayan, cem eden Ehlü’l-mağfire mağfiret ehli, affedici Ehlü’t-takvâ azabından korkup sakınmaya, korunmaya lâyık olan Erhamü’r-râhımîn merhamet edenlerin en merhametlisi Esdaku hadîsen en doğru sözlü Esdeku kîlen en doğru sözlü Esra’u ferahan kullarının tövbesine çok sevinen Esra’u mekren hile ve tuzak kuranları en süratli bir şekilde cezalandıran Esra’u’l-hâsibîn hesap soranların, hesap görenlerin en süratlisi Eşeddü be’sen çok şiddetli cezalandıran Eşeddü ferahan kulunun tövbesine çok sevinen Eşeddü kuvveten çok kuvvetli, çok güçlü Eşeddü tenkîlen çok şiddetli cezalandıran Fa’âlü’n-limâ yürîd dilediğini yapan Fâliku’l-abbi ve’n-nevâ çekirdek ve taneleri çatlatan, yarıp açan Fâliku’l-ısbâh karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Fâtıru’s-semâvâti ve’l-ard yeri ve gökleri yaratan Gâlib’ün alâ emrihî, emirinde işinde ve hükmünde galip olan Ğâfirü’z-zenbi günahları bağışlayan Hâliku külli şey’in her şeyin yaratıcısı Hayru’l-fâsılîn hükmedenlerin, haklı ile haksızı ayırt edenlerin en hayırlısı Hayru’l-fâtihîn hükmedenlerin, nimet verenlerin, hayır kapılarını açanların en hayırlısı Hayru’l-ğâfirîn bağışlayanların en hayırlısı Hayru’l-hâkimîn hüküm ve karar verenlerin en hayırlısı Hayru’l-mâkirîn hile ile kötülük yapanları bilemeyecekleri, anlayamayacakları cihetlerden daha şiddetli cezalandıran Hayru’l-münzilîn nimet verenlerin, ikram edenlerin en hayırlısı Hayru’l-vârisîn varislerin en hayırlısı Hayru’n-nâsırîn yardım edenlerin en hayırlısı Hayru’r-râhımîn merhamet edenlerin en hayırlısı Hayru’r-râzkîn rızık, nimet verenlerin en hayırlısı Hayrun hâfizan en iyi koruyup gözeten İlâhü’n-nâs insanların ilâhı Kâbilü’t-tevb tövbeleri kabul eden Kâşifü’l-azâb azabı, sıkıntıyı, derdi kaldıran Mâlikü yevmiddîn hesap gününün maliki, sahibi Mâlikü’l-mülk bütün mülkün sahibi Meliki’n-nâs insanların meliki Mûhinü keydi’l-kâfirîn kâfirlerin tuzağını zayıflatan, boşa çıkaran Muhîtü’n bi’l-kâfirîn kâfirleri kuşatan Muhyî’l-mevtâ ölüleri dirilten Muhzî’l-kâfirîn kâfirleri rezil rüsvay eden Mütimmü nûrihi nurunu, dînini tamamlayan Nûru’s-semâvâti ve’l-ard gökleri ve yeri aydınlatan Rabbü külli şey’in her şeyin rabbi Rabbü’l-âlemîn âlemlerin rabbi Rabbü’l-ard yeryüzünün rabbi Rabbü’l-arş arşın rabbi Rabbü’l-felak sabahın rabbi Rabbü’l-ızzeti kudret ve şeref sahibi Rabbü’n-nâs insanların rabbi, Rabbü’s-semâvâti göklerin rabbi Rabbü’ş-şi’râ Şi’ra yıldızının sahibi Refî’u’d-derecât manevî dereceleri ve gökleri tabaka tabaka yükselten Semî’u’d-du’â tövbeleri ve duaları duyan ve kabul eden Serîu’l-hısâb hesabı, sorgulaması çok süratli olan Şedîdü’l-azâb azabı, cezalandırması çok şiddetli olan Şedîdü’l-ıkâb çok hızlı cezalandıran Şedîdü’l-mihâl cezası, azabı, kuvveti çok şiddetli olan Vâsi’u’l-mağfire bağışlaması, mağfireti bol olan Zü’l-fadli’l-azîm çok ikram sahibi Zî’t-tavl lütuf, bağış, ikram, ihsan, af ve bağış sahibi Zü’l-ikrâm ikram sahibi Zû fadlin ale’l-âlemîn âlemlere nimet veren Zû fadlin ale’n-nâs insanlara ikram eden, Zû-intikam intikam sahibi, âsileri, zalimleri cezalandıran Zü’l-ıkâb suçluları, günahkârları, zalimleri cezalandıran Zü’l-Arş Arş’ın sahibi Zü’l-celâl ve’l-ikrâm azamet ve kibriya, ikram ve ihsan sahibi Zü’l-kuvveti güç ve kuvvet sahibi Zü’l-mağfire af ve bağış sahibi Zü’l-me’âric bütün derecelerin sahibi Zü’r-rahmeti merhamet sahibi Toplam 81 Kur’ân’da Allah’ın güzel isim ve sıfatları bildirildiği gibi hadislerde de bildirilmektedir. Bazı hadislerde Allah’ın güzel isimlerinin sayısı 99 olarak geçmekte, hadislerin bir kısmında bu isimler zikredilmekte, bir kısmında ise zikredilmemektedir. Kuranda Allah’ın İsimleri ayetleri, Allah’ın İsimleri’ Kelimesi ile İlgili Ayetler Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Rahman ve Rahimdir. Fatihâ Suresi, 2 Şayet onlar da, sizin inandığınız gibi inanırlarsa, kuşkusuz doğru yolu bulmuş olurlar; yok eğer yüz çevirirlerse, onlar elbette bir çelişki ve aykırılık içindedirler. Sana onlara karşı Allah yeter. O, işitendir, bilendir. Bakara Suresi, 137 Sizin İlahınız tek bir İlah’tır; O’ndan başka İlah yoktur; O, Rahman”dır, Rahim”dir bağışlayan ve esirgeyendir. Bakara Suresi, 163 Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hali ve temizlenme süresi’ beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah’ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almada başkalarından daha çok hak sahibidirler. Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka denk bir hak vardır. Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var. Allah Azizdir. Hakimdir. Bakara Suresi, 228 Allah… O’ndan başka İlah yoktur. Diridir, Kaimdir. O’nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. İzni olmaksızın O’nun Katında şefaatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. Onlar ise Dilediği kadarının dışında, O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O’na güç gelmez. O, pek Yücedir, pek büyüktür. Bakara Suresi, 255 Allah… O’ndan başka İlah yoktur. Diridir, Kaimdir. Ali İmran Suresi, 2 Allah, gerçekten Kendisi’nden başka İlah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O’ndan başka İlah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O’ndan başka İlah yoktur. Ali İmran Suresi, 18 Allah, sizin düşmanlarınızı daha iyi bilendir; bir veli en güvenilir bir dost olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah yeter. Nisa Suresi, 45 Eğer onları azaplandırırsan, şüphesiz onlar Senin kullarındır, eğer onları bağışlarsan, şüphesiz Aziz olan, hakim olan Sensin Sen.” Maide Suresi, 118 Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah’tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, Güneş”e, Ay”a ve yıldızlara Kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de yalnızca O’nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne Yücedir. Araf Suresi, 54 Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Salih’i ve O”nunla birlikte iman edenleri o günün aşağılatıcı azabından kurtardık. Doğrusu senin Rabbin, güçlü olandır, Aziz olandır. Hud Suresi, 66 Dediler ki “Allah’ın emrine mi şaşıyorsun? Allah’ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir, ey ev halkı şüphesiz O, övülmeye layık olandır, Mecid’tir.” Hud Suresi, 73 Allah’ı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah Azizdir, intikam sahibidir. İbrahim Suresi, 47 Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine –genişletir- yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir. İsra Suresi, 30 O, onların dediklerinden münezzeh, Yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir. İsra Suresi, 43 De ki “Allah, diye çağırın, Rahman’ diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O’nundur.” Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında orta bir yol benimse. İsra Suresi, 110 Artık bütün Yüzler, diri, kaim olanın önünde eğik durmuştur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiştir. Taha Suresi, 111 Göklerde ve yerde her ne varsa O’nundur. Şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Ganidır, övülmeye layık olandır. Hac Suresi, 64 Hak melik olan Allah pek Yücedir, O’ndan başka İlah yoktur; Kerim olan Arş’ın Rabbidir. Mü’minun Suresi, 116 Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan Allaha tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter. Furkan Suresi, 58 Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer; seçim onlara ait değildir. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir, Yücedir. Kasas Suresi, 68 Orada ebedi olarak kalıcıdırlar. Allah’ın va’di haktır. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. Lokman Suresi, 9 Göklerde ve yerde olanlar Allah’ındır. Şüphesiz Allah, Gani hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmayandır, Hamid hamd da yalnızca O’na aittir. Lokman Suresi, 26 İşte gaybı da, müşahede edilebileni de bilen, üstün ve güçlü olan, esirgeyen O’dur. Secde Suresi, 6 Evlerinizde okunmakta olan Allah’ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah, latiftir, haberdar olandır. Ahzab Suresi, 34 De ki “Rabbimiz kıyamet günü bizi birarada toplayacak, sonra da hak ile aramızı ayıracaktır. O, gerçek hükmünü vererek hak ile batılın arasını açandır, herşeyi hakkıyla bilendir.” Sebe Suresi, 26 De ki “O’na kulluk etmede eklemekte olduğunuz ortakları bana gösterin. Asla onlar ona gerçek ortak olamazlar; hayır, O, güçlü ve üstün olan, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’tır.” Sebe Suresi, 27 Ey insanlar, siz Allah’a karşı fakir olan muhtaçlarsınız; Allah ise, Ğaniy hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, Hamid övülmeye layıktır. Fatır Suresi, 15 Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye her an kudreti altında tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisi’nden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim”dir, bağışlayandır. Fatır Suresi, 41 O’dur ki, onlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip-yayar. O, Veli’dir, Hamid’dir. Şura Suresi, 28 Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. Fetih Suresi, 7 Doğrusu, güldüren ve ağlatan O’dur. Necm Suresi, 43 Doğrusu, öldüren ve dirilten O’dur. Necm Suresi, 44 Doğrusu, çiftleri; erkek ve dişiyi, yaratan O’dur. Necm Suresi, 45 Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlü aziz olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. Hadid Suresi, 1 Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Diriltir ve öldürür. O, herşeye güç yetirendir. Hadid Suresi, 2 O, Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O, herşeyi bilendir. Hadid Suresi, 3 Ki onlar, cimrilik ederler ve insanlara cimriliği emr tavsiye ederler. Her kim yüz çevirirse, artık şüphesiz Allah, Ğaniy hiçbir şeye muhtaç olmayan, Hamid övülmeye layık olan O’dur. Hadid Suresi, 24 O Allah ki, O’ndan başka İlah yoktur. Gaybı da, müşahede edilebileni de bilendir. Rahman, Rahim olan O’dur. Haşr Suresi, 22 O Allah ki, O’ndan başka İlah yoktur. Meliktir; Kuddûstur; Selam’ır; Mü’mindir; Müheymindir; Azizdir; Cebbardır; Mütekebbirdir. Allah, müşriklerin şirk koştuklarından çok Yücedir. Haşr Suresi, 23 O Allah ki, Yaratan’dır, en güzel bir biçimde kusursuzca var edendir, şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. Haşr Suresi, 24 Andolsun, onlarda sizlere, Allah’ı ve ahiret gününü umud edenlere güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirecek olursa, artık şüphesiz Allah, Ğaniy hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, Hamid övülmeye layık olandır. Mümtehine Suresi, 6 Bu, kendilerine apaçık belgelerle elçiler geldiği halde “bizi bir beşer mi hidayete ulaştıracak?” demeleri ve bu yüzden inkar edip saparak yüz çevirmeleri nedeniyledir. Allah da onlara karşı müstağni olduğunu hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını gösterdi. Allah Ğani’dir, Hamid’dir. Tegabün Suresi, 6 Eğer Allah’a güzel bir borç verecek olursanız, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah Şekûr’dur şükrü kabul edip çok ihsan eden, Halim’dir cezayı vermekte acele etmeyendir. Tegabün Suresi, 17 Gaybı da, müşahede edilebileni de bilen, Aziz üstün ve güçlü, Hakim hüküm ve hikmet sahibidir. Tegabün Suresi, 18 Arşın sahibidir; Mecid pek Yücedir. Buruc Suresi, 15 Başlıktaki sorunun cevabı basit değil mi? Sanırım değil. En azından bazıları için bir İslam bilginine itaat, Allah’a itaatten daha yazımda Allah’ın kelamını aktardım. Kur’an-ı Kerim’de açıkça yazanlar şunlarKur’an, tek başına yeterli bir kendini açıklayan ve aklını işlettiği sürece herkesin anlayabileceği bir tamamlanmış bir kitaptır, eksiği başka bir kaynağa ihtiyaç mı? Buyrun, önceki yazımda alıntıladığım ayetleri kendiniz okuyunBiz bu Kitap’ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. En’am, 38Bak nasıl sıralıyoruz ayetleri, iyice kavrayabilsinler diye. En’am, 65İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık. En’am, 98Ayetleri bu şekilde, çeşitli başlıklarla veriyoruz ki, “Sen ders aldın!” desinler, biz de ilimden nasiplenen bir toplum için onu iyice açıklayalım. En’am, 105Allah size Kitap’ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım? En’am, 114Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleri sağlamlaştırılmış, sonra da ayrıntılı olarak açıklanmış bir Kitaptır. Hud, 1Sana bu Kitap’ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun. Nahl, 89Yemin olsun, biz bu Kur’an’da, insanlar için her örnekten nicelerini sıraladık. Ama insanların çoğu inkârdan başka bir şeyde diretmediler. İsra, 89Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/layık olamaz da. Ona vahyedilen, bir öğütten ve apaçık bir Kur’an’dan başka şey değildir. Yasin, 69Kutsal/bereketli bir Kitap bu; sana indirdik ki onu, ayetlerini derin derin düşünsünler ve öğüt alabilsin temiz özlüler. Sâd, 29Yemin olsun ki, biz, Kur’an’ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var? Kamer, 17Ama bazı Müslümanların bir tabusu var sünnet. Peygamberimiz’in hayatı, Kur’an’ı uygulayışı, hadis-i şerifleri ve daha birçok şey, “sünnet” adı altında toplanıyor. Ve dediğim gibi, İslam dünyasının büyük bir kesimi için sünnet, bir tabu. Dokunmak yasak, tartışmak yasak. En’am suresinin 114. ayetinin hiçbir önemi yok, sünnet daha Sitte, namıdiğer “Allah’ın dışında bir hakem”Sünnet kavramının en büyük dayanağı nedir, biliyor musunuz? Kütüb-i Sitte adı altında birleştirilebilen, altı adet büyük hadis kitabı. Peygamberimiz’in hayatı, yaşadıkları, sözleri ve yorumları, büyük ölçüde bu altı kitaptan öğreniliyor. Aralarında en çok itibar edileni Muhammed el-Buhârî yazmış, sonrakini Müslim bin Haccâc yazmış, sonrakiler de En-Nesâî, Tirmizî, Ebû Dâvûd es-Sicistâni ve İbn-i Mace el Kazvini’nin kişiler insan. Bildiğin, senin-benim gibi birer insan bu kişiler. Melek değil, başmelek hiç değil, cin de değil, peri de değil, insanlar, Peygamberimiz’in ölümünden aşağı yukarı 180 yıl sonra doğan insanlar. Miladi takvimden gideceğim Peygamberimiz’in ölüm tarihi 632. En erken doğan Buhârî’nin doğum tarihi 810. Müslim’in doğum tarihi 821. Nesâî’ninki 829. Tirmizî’ninki 824. Ebû Dâvûd’unki 817. İbn Mâce’ninki 824. En erken doğan Buhârî, ergenlikten çıkar çıkmaz hadisleri toplayıp bitirdi desek, Peygamberimiz ile arasında 200 yıl fark hadislerinin kaydını onaylıyor muydu?Bu kişilerin hadisleri nasıl toparladığını, sahih/zayıf güvenilir/güvenilmez ayrımlarını nasıl yaptığını anlatmadan önce, Peygamberimiz’in itibar edilmesi gereken tek hadis-i şerifini alıntılamak istiyorum“Benden Kur’an dışında hiçbir şey yazmayın. Kim benden Kur’an dışında bir şey yazmışsa imha etsin.” Müslim, Sahihi Müslim, Kitab-ı Zühd, Hanbel, Müsned, 3/12, 21, 33Bu arada bu hadis, Kütüb-i Sitte’de yer alan bir hadis. Hani o büyük itibar kaynağı olan, Kur’an’la çelişse bile vazgeçilemeyen kendi sözlerinin, hareketlerinin ayrı bir kaynak olarak toparlanmasını istemeyişini anlamak için Kütüb-i Sitte’ye de ihtiyacımız yok, mantık yürütmemiz yeterli Eğer bunu isteseydi, 500’ü aşkın cuma hutbesi başta olmak üzere bütün söz ve davranışlarını çevresindeki onca sahabi kaydetmez miydi? Peygamberimiz’in bugün elimize ulaşan cuma hutbelerinin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor; sahabe aptal mıydı da bu önemli konuşmaları not etmedi sizce?Peygamberimiz, resminin çizilmesini istemediği gibi sözlerinin de kaydedilmesini istemiyordu. Ve bu tavır, Peygamberimiz’in ölümünden sonraki “Dört Halife” döneminde de aynen devam etti. Dört halife de hadislerin toparlanmasını başarıyla engelledi. Sonrasında, halifeliği Hz. Ali’nin oğlu Hasan’dan devralan, halktan topladığı vergilerle kendisine saray falan yaptıran kâfir Muaviye döneminde hadis uydurucuları iyice coştu. Örneğin Buhârî’nin kitabına yaklaşık 450 sahih ! hadisle kaynaklık eden Ebu Hureyre, Hz. Ali ve Hz. Aişe’nin onun yalancılığını afişe etmesi ve hatta uydurduğu hadisler yüzünden Hz. Ömer tarafından epey dayak yemesine rağmen, Muaviye döneminde el üstünde tutulmuş, kendisine köşk yaptırılmıştır. Köşk hadislerin onaylanma süreçleriGelelim hadislerin toparlanmasına Altı kitapta, 2 milyon civarı hadis içerisinden, tekrarlarıyla beraber toplam 35 bin civarında hadis toparlanmış. Sadece Buhârî’de 10 bine yakın hadis var. Buhârî’nin 600 bin hadis içerisinden eleme yapa yapa 9 bin civarına indiğini biliyoruz ki durum böyleyse ve atıyorum bu hadis eleme/doğrulama süreci 50 yıl sürdüyse gerçi Buhârî 59 yaşında ölmüş ama biz yine bol keseden atalım, yemek yemeden, tuvalete gitmeden, başka hiçbir işle uğraşmadan 50 yıl boyunca hadislerle ilgilense dahi hadis başına ortalama 45 dakika ayırması gerekiyormuş. Hızlı adammış doğrulamanın en güvenilir yolu da nakil zinciriyle Peygamberimiz’e ulaşmak, yani Peygamberimiz’in ölümü üzerinden geçen 200 yılın ardından aradaki zinciri tamamlamaktı. Mesela Buhârî şöyle bir araştırma yapıyor– Bu hadisi kim söylemiş abi?– Abdullah İbni Zübeyir.– Ona kim söylemiş?– Sufyan.– Ona kim aktarmış?– Yahya İbni Said el Ensari.– Ona kim çıtlatmış?– İbni İbrahim et Taimi.– Ona kim istihbarat vermiş?– İbni Vakkas.– Ona kim referans olmuş?– Ömer İbni Hattab. Hadislerin yazımını yasaklayanlardan, ikinci halife Hz. Ömer yani.– Peki ona kim demiş?– Ona da Peygamberimiz söylemiş işte.– Hah, tamam, etmeyen olursa diye söyleyeyim Nakil zincirindeki herkes, belki ilk halka hariç, ölü. Ama nakil zinciri bir şekilde bir sahabiye, oradan da Peygamberimiz’e ulaştığında o hadis sahih güvenilir olarak kabul ediliyor. Yani ölüler birbirini doğruluyor, bizim Buhârî de bunları güvenilir hadis olarak kaydediyor.Yeri gelmişken, Muaviye gibi manyakların da, Ebu Hureyre gibi tescilli yalancıların da sahabi sayıldığını ayrıca not düşelim mi?Yazmaktan yoruldum, uzatmayayım, bir örnekle konuyu kapatayımKertenkeleyi tek vuruşta öldürmenin 100 sevap sayıldığı hadis kitaplarını okuyoruz arkadaşlar kaynak.“2 lira verip büyük seçim yaparsak 250 sevap, Maximum Card’dan çekersek %10 fazla sevap da kazanıyor muyuz?” diye geyik yapsam, Peygamberimiz’in sözüyle dalga geçiyorum diye bana saldırırlar. Halbuki Peygamberimiz’le açıkça dalga geçenler, bu kitapları yazanlardır arkadaşlar. Kertenkele öldürünce 100 sevap kazanmak nedir abi? O zaman kertenkele çiftliği açalım, 10 yılda 100 bin kertenkele yetiştirip hepsini öldürelim, 10 milyon sevap-puanla cenneti garantileyelim. Gerçi ona da gerek yok Belli özel günlerde namaz kılındığında cenneti garantileyebileceğimiz hadisler de mevcut.SonuçSonuç olarak, maalesef, sünnete inananlar inanmaktan vazgeçmeyecek. Peygamberimiz’in ölümünden en az 200 yıl sonra çıkmış hadis kitaplarından Peygamberimiz’in yaşamını öğrenenler, Kur’an’ın mesajını, Allah’ın kelamını reddedecekler ve Allah’ın sözüne değil, birtakım hadis yazarlarının aktardığı sözlere yazının altına kimisi hakaret içeren, kimisi küçümseme içeren yorumlar gelecek ve o yorumları yazanlar, bir ihtimalle yorumu yazdıktan sonra kertenkele avına insanların çoğu tarafından “Kur’an-ı Kerim’in yanındaki ikinci kaynak” olarak inanılmaya devam Kerim’de şunlar boşuna söylenmemişİnsanların çoğu kâfirdir. Nahl, 83İnsanların çoğu yoldan çıkmıştır. Mâide, 49İnsanların çoğu müşriktir. Rûm, 42İnsanların çoğu Allah’ın ayetlerinden habersizdir. Yûnus, 92İnsanların çoğu Allah’a şükretmez. Bakara, 243İnsanların çoğu zandan başkasına uymaz. Yûnus, 36İnsanların çoğu nankördür. Furkân, 50İnsanların çoğu gerçeklerden hoşlanmaz. Zuhruf, 78İnsanların çoğu Kur’andan yüz çevirdi. Fussilet, 4İnsanların çoğu düşünmez. Mâide, 103

allah ın ayetleri ile dalga geçenler